Hava Durumu

“Ailemizi yıktılar!”

Türkiye’yi sarsan Duygu Delen Davası’na ilişkin Gaziantep Barosu’nda Delen Ailesi, STK’ların ve Duygu Delen’in arkadaşlarının katılımıyla basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Duygu Delen’in babası Bülent Delen, “Kızımın davası ile ilgili yapılan her şey için teşekkür ederim. Adalet istiyorum. Benim kızım ne olursa olsun geri gelemeyecek. Ancak herkesin elinden geleni yapmasını istiyorum. Biz 5 kişilik bir aileyiz, ailemizi yıktılar” diye konuştu.

Haber Giriş Tarihi: 18.08.2020 18:32
Haber Güncellenme Tarihi: 18.08.2020 19:32
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazeteekspres.com/
“Ailemizi yıktılar!”

Gaziantep’te 13 Ağustos'ta Şehitkamil ilçesi Batıkent Mahallesi'nde 5 katlı apartmanın Mehmet Kaplan’a ait olduğu tespit edilen 4'üncü kattaki dairesinden düştüğü iddia edilen Duygu Delen hayatını kaybetmişti. Olayda evde bulunan Mehmet Kaplan (20) gözaltına alınmış, adliyeye sevk edilen zanlı "kasten öldürme" ve "çocuğun cinsel istismarı" suçlamasıyla tutuklanmıştı.

ADALET ARAYIŞI SÜRÜYOR

Aradan geçen süreçte Duygu İçin Adalet arayışı sürüyor. Gaziantep Barosu’nda geçtiğimiz gün Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, İyi Parti Gaziantep İl Başkanı Oğuz Hocaoğlu, CHP Şahinbey İlçe Başkanı Zeki Gürsel, CHP Şehitkamil İlçe Başkanı Coşkun Atalamış, STK temsilcileri, Duygu Delen’in ailesi ve arkadaşlarının katılımıyla bir basın toplantısı düzenlendi. Düzenlenen toplantıda, Duygu Delen Davası’na ilişkin bilgiler verildi.

“ŞÜPHE KALSIN İSTEMİYORUZ”

Toplantıda konuşan Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, “Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, sözlerine “Acımız büyük” diyerek başladı. Türkiye’nin maalesef kadına yönelik şiddet, cinsel istismar dosyalarında acıları, ağrıları hafifletme konusunda sıkıntılar yaşadığını söyleyen Şarklı, “Birkaç gün önce de yine Gaziantep’in evladı Duygu Delen kızımızı kaybettik. İstiyoruz ki bu şehir güvenli bir şehir olsun. Kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla cinsel istismar dosyalarının olmadığı kadına yönelik şiddetin son bulduğu bir Gaziantep olsun. Biz Gaziantep Barosu olarak değerli STK temsilcileri Gaziantep’te yaşayan bütün yurttaşlar olarak güvenli bir şehir olarak anılmak istiyoruz. Mersin’de Özgecan dosyası üzerinden kara leke bir türlü çıkmadı. Gaziantep bu anlamda bu cinayetlerle anılsın istemiyoruz. Kadınlarımız, kızlarımız herhangi bir saatte Gaziantep’te çok rahata gezebilsin” diye konuştu.

İstanbul Sözleşmesi’nin öneminden de bahseden Şarklı, “Yıllardan beri konuştuğumuz kadına yönelik şiddetle ilgili İstanbul Sözleşmesi’nin öneminin altını bir kez daha çizmek istiyoruz. Başka Duygular, Ayşeler, Şuleler cinayete kurban gitsin istemiyoruz. Bunun için ne elimizden ne geliyorsa onu yapmak arzusundayız. Telaşında, çabasındayız. Olay anından bugüne kadar gerek Gaziantep’in değerli STK temsilcileri, Gaziantep halkı Duygu’nun arkadaşları sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarla bu cinayet olayının önüne geçmek için kapatılmaması için ellerinden gelen çabayı gösterdiler.”

“UZMAN RAPOR HAZIRLAYACAK”

Duygu Delen’in otopsi raporunun ailenin avukatının talebine rağmen kendisine verilmediğini kaydeden Şarklı, “Dosyada şu an gizlilik kararı var. Otopsi raporu ailenin avukatı istemesine rağmen kendisine verilmedi. Bugün Başsavcılıkla yaptığımız görüşmede şöyle bir çözüm önerisi sunduk. Daha önce Şule Çet dosyasında uzman raporu hazırlayan Mersin Üniversitesi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan hoca ile görüştük. İlk günden bu yana sağ olsun o da ilgilendi. Bu dosyanın kapatılmaması, gerçeklerin ortaya konulması konusunda kendisi bir uzman rapor hazırlayacak.

Şarklı, bundan sonra işleyecek süreç hakkında ise şu bilgileri paylaştı: “Savcılık, İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan olayın nasıl olduğuna dair bir bilirkişi raporu alacak. Ayrıca ailenin talebi neticesinde de bir uzman bilirkişi raporu alınacak. Bu olayın nasıl cereyan ettiğine dair kapsamlı bir rapor bu anlamda bizim de talebimiz doğrultusunda başsavcılık bunu kabul etti. Bir süre sonra dosyanın bir sureti de hocamıza gidecek. Hocamız da bu konuda bir rapor hazırlayacak.”

VALİLİK KARARINA TEPKİ

Gaziantep Valiliği’nin Duygu Delen’in ölümünden ardından yapılması planlanan eyleme saatler kala etkinlik ve gösteri yasağı getirmesine de tepki gösteren Şarklı, “Acı olan şu kadına yönelik şiddet devam ederken, Valiliğin bu anlamda yasaklama kararının da doğru görmediğimi ayrıca belirtmek istiyorum. Bu toplantı, yürüyüş yasasına gerekçe gösterip özellikle pandemi döneminde insanların bir araya gelmesinin önüne geçmek doğru bir davranış değil. Takdir hakkının keyfi olarak kullanılması demek. Çünkü halen Gaziantep’te düğünler, halen AVM’ler açıkken sadece benim gördüğüm Duygu’nun protesto gösterilerinin önüne geçmekti. Bunu da doğru bulmadığımızı, keyfi bulduğumuzu özellikle belirtmek istiyorum.”

“VİCDANEN SORUMLULUĞUMUZ VAR”

Dosyaya getirilen gizlilik kararı hakkında ailenin çekinceleri olduğunu dile getiren Şarklı, “Çünkü, aynı şahsın daha önce trafik kazası dosyasında da mağdurun avukatıyla görüştüğümüzde 13 ay boyunca ben dosyanın dava açılması için en az 10 defa hakim ve savcıların yanına gittiğini söyledi. Maalesef orada yine Adli Tıp raporu, kamera kayıtları eksik bir şekilde gönderilmiş. Orada yine mağdur kadın asli kusurlu olarak gözükmüş cinayet zanlısı olarak şu an tutuklu olan şahıs tali kusurlu olarak geçmiş. Daha önce avukat arkadaş bu yönde talepte bulunmasına rağmen kamera kayıtlarını tamamlayıp, tekrar Adli Tıp kurumundan rapor istemesine rağmen istediği sonucu elde edememiş. Dolayısıyla Adli Tıp raporu yine eksik bir şekilde gelmiş ve düşünün bu insan belki o tarihlerde gerekli cezayı almış olsaydı ıslah edilmiş olacaktı. Ama bugün Duygu Delen cinayet dosyasını konuşuyoruz. İstiyoruz ki Türkiye’de adalet 86 milyon yurttaşın eşit bir şekilde yararlandığı bir adalet anlayışı gerçekleşsin. Kimsenin babasının zenginliğinden dolayı bu dosyaları kapatılması konusunda ailenin ve kamuoyunun çekinceleri ortadan kalksın. Bunu Gaziantep barosu ve burada olan genç arkadaşlarımızla birlikte dosyanın sonuna kadar takipçisi olacağız. Bu dava Gaziantep’in namus borcu olsun. Hep birlikte bunun yarın da bugünkü gibi takip edelim. Bu hem vicdanen sorumluluğumuz hem Gaziantep’te yaşayan insanlar olarak sorumluluğumuz. Bunu hep birlikte yapacağız.”

“EL BİRLİĞİYLE ÇALIŞACAĞIZ”

Sözlerini sürdüren Şarklı, “İstiyoruz ki kadınıyla erkeğiyle çocuğuyla cinsel istismar dosyalarının olmadığı, kadına yönelik şiddetin son bulduğu bir Gaziantep olsun. Biz güvenli bir şehir olarak anılmak istiyoruz. Gaziantep cinayetlerle anılsın istemiyoruz. Başka Duygular, başka Şuleler başka Ayşeler, Fatmalar cinayete kurban gitsin istemiyoruz. Bunun için elimizden ne gelirse onu yapma arzusunda, telaşında, çabasındayız. Bugün burada bulunan STK Temsilcileri, Baro üyeleri, milletvekillerimiz başta olmak üzere bu dosyada en ufak bir karanlık nokta kalsın istemiyoruz. İnsanların zihninde en ufak bir şüphe kalsın istemiyoruz. Bunun mücadelesini vereceğiz. Bu coğrafyada artık Kadına Yönelik Şiddetin, Cinsel istismarın, hayvanlara ve doğaya katliamların bir an önce durdurulması için hep birlikte el birliğiyle çalışacağız” diye konuştu.

Şarklı, Gaziantep Barosu ve aile avukatlarının dışında yapılan açıklamalara da itibar edilmemesini istedi.

 “ADALET İSTİYORUM”

Toplantıda konuşan Duygu Delen’in babası Bülent Delen, “Kızım davası ile ilgili yapılan her şey için teşekkür ederim. Adalet istiyorum. Benim kızım ne olursa olsun geri gelemeyecek. Ancak herkesin elinden geleni yapmasını istiyorum. Biz 5 kişilik bir aileyiz, ailemizi yıktılar” diye konuştu.

 Bülent Delen, konuşması sırasında göz yaşlarına hakim olamadı.

“BAŞKA DUYGU’LAR ÖLMESİN”

 Duygu Delen’in ağabeyi Harun Delen ise, sürecin peşini bırakmayacaklarını söyledi. Delen, “Bizim tek isteğimiz Adalet. Başka Duygu’lar ölmesin istiyoruz” dedi.

“EN UFAK TEREDDÜTE MAHAL VERMEYECEĞİZ”

Delen Ailesi’nin avukatı ve Gaziantep Barosu Genel Sekreteri Ömer Faruk Akan, dava dosyasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Akan, “Bu sürecin takipçisi olduğumuzu belirtmek isterim. Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ve Emniyet Müdürlüğünün sürece hassas yaklaşması için elimizden ne geliyorsa yapmaya devam ediyoruz. Onların da sürece hassas yaklaştıklarını belirtmek gerekiyor. Dosyada her ne kadar kısıtlama kararı bulunsa da bizim dosyaya ilişkin öngörü ve taleplerimizi engellemediğini, elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Bağımsız bir Adli Tıp Kurumu Uzmanının dosyayı ele alıp incelemesi için Cumhuriyet Başsavcılığına talepte bulundu. Muhtemelen olumlu bir karar çıkacak. En ufak bir tereddütte mahal vermeyeceğiz. Desteğin devam etmesini istiyoruz. Kamuoyunda oluşan spekülatif bilgilere dikkat edilmesi ve itibar edilmemesi gerekiyor. Zaten şüphelinin herkes tarafından bilinen eski bir dosyası da var. O olayda da bir çocuk annesi genç bir kadın hayatını kaybetmişti” dedi.

“DUYGU, GÖZLERİ AÇIK GİTTİ”

Delen’in otopsisine Gaziantep-Kilis Tabipler Odası adına katılan Tabipler Odası Genel Sekreteri ve Beyin Cerrahi Uzmanı Dr. İbrahim Yeral, toplantıda Delen’in otopsisinde yaşananları anlattı. Dr. Yeral, “Otopsinin sonlarına doğru Cumhuriyet Savcısı geldi. Avukat arkadaşımız beni arayarak, Otopsi Raporunun bir örneğini almamı istedi. Ancak Cumhuriyet Savcısı, raporu almamı kabul etmedi. Avukat arkadaşımız şunu söyledi: İmza atan her hekim, dosyanın bir örneğini alabilir. Talebim gizlilik kararı nedeniyle reddedildi. Çok acı bir durum, Duygu, gözleri açık gitti” şeklinde konuştu.

“HUKUKİ MÜCADELE VERECEĞİZ”

Gaziantep Barosu Çocuk Hakları Merkezi üyesi Avukat Burcu Aytar, açıklamalarda bulundu. Aytar, “Olay her ne kadar bir Kadın Cinayeti olarak yansısa da Duygu, 2003 yılında doğan 17 yaşında bir çocuk. Bizim çocuklarımızın, Temel İnsan Haklarına, Yaşama ve İstismardan Korunma Haklarına sahip olmasını, sözleşmelerde bulunan maddelerin uygulanması için çabaladık. Ne yazık ki gelinen süreçte koruyamadığımızı hissediyorum. Olayın şüphelisi, çocuğun cinsel istismarı ve kasten adam öldürme suçlarından yargılanacak. Bahse konu olan sözleşmelerin çocuklara yönelik cinsel istismarı önleme ve mücadele etme görevi bulunmakta. Gaziantep Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak, Duygu’nun doğum tarihi itibariyle bir çocuk olduğunu, yaşama ve istismardan korunma hakkı ile birlikte Temel İnsan Haklarının ihlal edildiğini, ölüm olayı ile ilgili yorum, video ve sosyal medya paylaşımlarının diğer çocuklar açısından da telafisi imkansız sonuçlar doğurduğunu belirtmek istiyoruz. Çocukların Haklarının korunması için gerekli hukuki mücadeleyi göstereceğiz” dedi.

 

Toplantıda konuşan Duygu Delen’in arkadaşı Helin Göçer, “Sadece 21 yaşındayım, Duygu Delen gibi lise yıllığını dahi yazamadan aramızdan ayrılan Duygu Delen gibi nice kadınları kaybetmeyelim diye buradayım. Biz daha acımızı yaşayamadan, Anayasa ile güvence altına alınmış haklarımızı savunmak zorunda bırakıldık. Adalet, parayla, nüfusla sağlanmasın diye bugün hepimiz buradayız. Daha 17 yaşında bizden koparılan yalnızca Duygu değildi. Hayallerini, gülüşlerini, kahkahalarının hepsini bizden aldılar. Duygu’yu bizden alan tek bir kişi değildir. Araştırma dosyalarını gizleyen, makamı mevkii sarsılmasın diye konuşmaya korkan herkesin Duygu’nun ölümünde payı var. Zamanında Adaletle, Hukukun Üstünlüğü ile değil, insanların hatırlarıyla sağladılar. 210 promil alkollü araç kullanan Mehmet Kaplan, başka birinin ölümüne neden olduğunda serbest bırakıldı. Mehmet Kaplan, gereken cezayı alsaydı bugün Duygu aramızda olacaktı ve biz bunları konuşuyor olmayacaktık. Ülkemizde ne yazık ki adalet Hukukun Üstünlüğüyle sağlanamıyor. 17 yaşındaki gençler günlerdir, adaletin sağlanması için çaba harcıyorlar. Bu gençler, adaletin sağlandığını görmeden uyuyamayacaklar. Bugün susarsak, yarın yine bu salonlarda olacağız. Bu kez susmamamız gerekiyor. Bu kez adalet sağlanacak. Biz teselli değil, adalet istiyoruz” ifadelerini kullandı.

A.DUMAN

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.