Hava Durumu

“30 Ağustos” mahkemelik oldu

Gaziantep Barosu İçişleri Bakanlığı'nın 30 Ağustos etkinliklerinin sınırlandırılması kararına tepki gösterdi. Barodan yapılan yazılı açıklamada, 30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlamalarının pandemi nedeniyle kısıtlamasının yanlış olduğu, bu nedenle Danıştay İdari Dava Dairesi Başkanlığına yürütmenin durdurulması istemiyle itirazda bulundular.

Haber Giriş Tarihi: 26.08.2020 15:50
Haber Güncellenme Tarihi: 26.08.2020 16:50
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazeteekspres.com/
“30 Ağustos” mahkemelik oldu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu imzasıyla 81 il valiliğine gönderilen genelge ile 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları ülke genelinde yasaklanmıştı. Yasak kararına tepki yağarken Gaziantep Barosu, harekete geçti.

YÜRÜTME DURDURULMALI

Gaziantep Barosu Danıştay İdari Dava Dairesi Başkanlığına gönderilmek üzere Gaziantep İdare Mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde; “30 Ağustos Zafer Bayramımızın 98. Yıl dönümü münasebetiyle İl/İlçelerimizde yapılacak kutlamaların içerisinde bulunduğumuz pandemi süreci göz önüne alınarak ...... Birer temsilci katılımıyla asgari düzeyde gerçekleştirilmesi...." şeklindeki genelgenin öncelikle yürütmesinin durdurulması ve iptali gerekmektedir” denildi.

Gaziantep Barosu’ndan yapılan açıklamada, “Milyonlarca lise öğrencisini kapalı sınıflarda üniversite sınavına sokan, sermaye her şeyden önemlidir diyerek işçileri, memurları çalıştırıp AVM'leri açan; tatil beldelerinde oluşan kalabalıkta, 15 Temmuz kutlamalarında, Ayasofya'nın cami olarak açılışında on binlerce insanın bir araya gelmesine hiçbir tedbir almayan siyasal iktidar, konu 30 Ağustos Zafer Bayramı olunca bir anda pandemiyi hatırlamış ve ülke çapında yapılacak kutlamaları yasaklamıştır.”

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA YANIT

İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamanın da yer aldığı ifadelere yanıt veren Baro Yönetimi, “15 Temmuz Programı da Valiliklerce ilan edilmiş ve 50 kişilik gruplar gözetilmiş, şehit ve gazi yakınları hakkında kısıtlama getirilmemiş, çadırlarda etkinlikler düzenlenmiş ve birçok program yapılmıştır.  Davalı idare, kısıtlama kararında belirtilen gerekçelere ilişkin önlemleri almalıdır. İdarenin görevi temel bir hakkın kullanımını kısıtlamak, yasaklamak veya kullanımını engellemek ya da imkansız hale getirmek değil aksine bu hakları barışçıl bir şekilde kullanmak isteyen yurttaşların güvenliğini ve bu haklarını özgürce kullanmalarını sağlamak ve bunun önündeki engelleri kaldırmaktır. Dolayısıyla kendi temel görevini yapmayarak hakların kullanımını yasaklamayı tercih etmesi hukuk devletinin gerekleriyle de uyumlu değildir.

Söz konusu kısıtlama kararına gerekçe olarak pandemi süreci önlemleri belirtmektedir. Dava konusu kısıtlama kararının yukarıda belirtilen yasa gerekçeleriyle alınması hukukla ve yasayla da uyarı değildir ve ayrıca Anayasa’nın 13.maddesine de açıkça aykırıdır.”

“AYASOFYA’NIN AÇILIŞINA YÜZBİNLERCE KİŞİ KATILDI”

Açıklamada, “Ayasofya Cami açılışına binlerce kişi katılmıştır. Malazgirt Zaferi ile ilgili etkinlikler kısıtlanmamış ertelenmemiştir. Üniversite sınavına ilişkin bir erteleme yapılmamıştır. Pandemi sürecine ilişkin sosyal devlet anlayışı ile hareket edilmemiş vatandaşlarımız maddi sıkıntı çekmiş ve böylece idare tarafından bir çok işyeri, avm, düğün, kına vb uygulamaların önü açılmıştır. Turizm açısından bir önlem alınmamış turistik alanlarda vatandaşlar maskesiz bir şekilde tatillerini yapmıştır. Alınan karar pandemi süreci bahanesi ile gerekçesiz, taraflı, soyut ve keyfi olduğundan yürütmesinin durdurulması ve iptali gerekmektedir.

HUKUKA AYKIRI KARAR

İçişleri Bakanlığı açıkça Anayasaya ve ilgili yasalara aykırı olarak aldığı kısıtlama kararı nedeniyle kolluk kamuya açık yerlerde basın açıklaması yapmak isteyen vatandaşların, siyasal partilerin, sendikaların, meslek örgütlerinin ve diğer sivil toplum örgütlerinin her türlü barışçıl toplantılarına TCK m.94’de düzenlenen işkence suçuna cevaz verecek şekilde orantısız ve ölçüsüz olarak müdahalelerde bulunmaktadır ve hatta bu yasaklar gerekçe gösterilerek milletvekillerinin halk ile bir araya gelmesine, milletvekillerinin seçmenleri ile toplumsal ve siyasal görüş ile tepkilerini paylaşılmasına ve hatta bir sokakta hareket etmelerine veya yürümelerine de engel olunmaktadır.

Orantısız ve ölçüsüz kolluk müdahalelerine de dayanak yapılan bu kısıtlama kararının  Anayasa'nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve  gösteri  yürüyüşü  düzenleme  hakkına  yapılmış  ağır bir müdahale olduğu dikkate alındığında açıkça hukuka  aykırı  olması  ve  alınan  kısıtlama kararının 30 Ağustos Zafer Bayramını belirterek uygulanması  halinde telafisi imkansız zararların oluşacağı  gerçeği karşısında idarenin  savunması  alınmaksızın  derhal  yürütmeyi  durdurma  kararı  verilmesini talep etme ihtiyacı hasıl olmuştur. Dosya mahkemece ele alınır alınmaz yürütmenin durdurulması hakkında karar verilmelidir” ifadeleri yer aldı.

M.TÜRKMEN

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.