Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Tv’lerde yaptığı duyurularla, halka birey başına üç bardak süt içmeyi öneriyor.
Bu öneriyi duyunca Fransız Prensesin “Halk ekmek bulamıyorsa pasta yesin” dediği aklıma geliyor.
Ülkemizde her ailenin ortalama olarak 5 bireyi vardır. Bu beş birey üçer bardak süt içerse günde toplam 15 bardak eder. Bir litre süt, dört bardağa eşittir.
Bu da demek oluyor ki, her eve günde yaklaşık 4 litre süt girmesi gerek. Peki 4 litre süt kaç liradır? En ucuzundan alacak olsanız bile 6 Lira.
Bunu otuz günle çarpalım: 180 Lira eder.
Nüfusunun yüzde 50’sinin üstünde gelir kanyağı olanların ortalama aylık geliri, koca vicdanlı hükümetin yüzde 4 zammıyla sadece 800 lira…
Bu gelirle bir aile, bütçesini nasıl düzenleyecek ki, birey başına günde 3 bardak süt içebilsin?
Ev kirasından mı kıssın? Telefonundan, suyundan, elektriğinden, ulaşımından mı kıssın?
Bu aile bireyleri kuru ekmek bile yemese…
Tatlıyı tuzluyu unutsa…
Eti, tavuğu, yumurtayı, balığı unutsa…
Sigarayı içmese…
Isınmasa…
Serinlemese…
Giyinmese, kuşanmasa…
Hastalanmasa, ilaç almasa, ölünce mezarlık edinemese, kefene bile sarınmadan gömülmek zorunda kalsa bile bütçe dengesini tutturabilir mi?
Vatandaşını bu kadar az maaşla geçinmeye mahkum edenlerde:
Ya hesap kitap bilmiyorlar.
Ya da hiç vicdan yok!
Sakın sakın hesap kitap bilmiyorlar demeyelim. İş kendi maaşlarını, emeklilik oranlarını yükseltmeye gelince ikişer, üçer beşer bin lira birden artırmayı biliyorlar.
Vicdan öncüleri de kendilerine göre.
Sadece kendilerine acımayı bilen bu insanların ayinesi de iştir yani. Bunu da tıpkı milli gelir ortalaması gibi hesaplıyorlar:
Birileri günde milyarları kaldırırken, birilerine de ayda 32 lira maaş zammı veriyorlar. Bunun ikisinin ortalamasını bulduğunuzda, milli gelir ortalaması bulunuyor.
Oh, ne güzel memleket…
***
Bu madalyonun bir yüzü. Bir de öteki yüzüne bakalım:
Nüfusumuzun 70 milyon olduğunu varsayalım. Yukarıda sözünü ettiğimiz aile. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının günde 5 litre süt tüketmeyi önediğine göre ülkede toplam olarak, 350 milyon litre süt üretilmesi gerek.
Haydi peyniri, kaymağı vb’yi saymayalım. Bunun bir o kadar da yoğurdu, ayranı var. Olur mu sana 700 milyon litre süt ya da süt ürünü.
Peki sözüm ona bir tarım, hayvancılık ülkesi olan Türkiye'mizde bu kadar süt üretiliyor mu?
Nerdeee?..
Bunun onda biri kadar bile üretilemiyor.
Peki öyleyse bu kadar sütü nereden sağlıyoruz?
Bunun iki yanıtı var:
Ya içtiğimiz süt, süt değil; süte benzetilmiş sahte sıvılardır.
Ya da sütümüzü de yaban ellerden sağlayacağız. Yani ithal edeceğiz. Yani sütte de dış ülkelere bağımlı olacağız.
Yeter be, yeter artık! Halkımın sömürüle sömürüle kanı kalmadı. Kansız kalan damarlarımızdan neyimizi çekip alacaksınız daha!