Gaziantep, tarih boyunca Anadolu’nun önemli merkezlerinden biri olmuştur. Roma İmparatorluğu döneminde sınır şehri olan Gaziantep, M.S. 395’te Roma İmparatorluğu'nun ikiye ayrılmasının ardından Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde yer almıştır. İslamiyet’in yayılmaya başlamasıyla birlikte bölge, İslam ordularının hedefi haline gelmiş ve stratejik bir önem kazanmıştır. 782 yılında Abbasi Halifesi Harun Reşid’in fethettiği bölge, ‘Avasım’ adıyla anılmaya başlamıştır.
1067 yılında Türklerin egemenliğine giren Gaziantep, Anadolu Selçuklu Devleti ve Suriye Selçukluları’nın kontrolünde kalmıştır. 1098 yılında Haçlı Orduları’nın işgaline uğrayan şehir, 1150 yılında yeniden Anadolu Selçukluları’na katılmıştır. Ancak bölge, istikrarsızlık nedeniyle çeşitli savaşlara ve işgallere sahne olmuştur. Moğolların 1258’deki istilası, Memlüklerin ise 1260’taki müdahalesiyle Gaziantep yeniden Memlük Devleti'nin sınırları içine alınmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu’na katılmadan önce, 1516’da Yavuz Sultan Selim’in bölgeyi Arap Eyaletine bağlamasıyla Gaziantep, önemli bir sancak merkezi haline gelmiştir. 1531 yılına kadar bu statü devam etmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nda birçok idari değişiklik geçiren Gaziantep, 1924’te Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanıyla il statüsüne kavuşmuştur.
1926 yılında Halfeti ilçesi Şanlıurfa iline bağlanırken, Nizip ilçesi Gaziantep'e katılmıştır. 1933 yılında Gaziantep, Kahramanmaraş iline bağlı İslahiye ilçesini alırken, 1946’da Oğuzeli ilçesi, 1957’de ise Araban ve Yavuzeli ilçeleri kurularak Gaziantep’e bağlanmıştır. Sonraki yıllarda yapılan düzenlemelerle, 1989 yılında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi kurulmuş ve ildeki yerel yönetimler yeniden şekillenmiştir.
Günümüzde Gaziantep, geçmişin izlerini taşıyan tarihi dokusu ve modernleşen yapısıyla önemli bir merkez olma özelliğini sürdürmektedir. Geçmişte yaşananlar, şehrin gelişimine ve idari yapısının şekillenmesine katkı sağlamış, Gaziantep bugün bölgesinin önde gelen illerinden biri olarak varlığını sürdürmektedir.
