Eğitimdeki sıkıntımızı, trafik keşmekeşini, işsizliği, sosyal yaşamdaki sorunları sorduğumuzda bu şehri yönetenler hep neyi koyuyorlar önümüze bir hatırlayın.
Göç...
**
“Gaziantep, aşırı göç alıyor. Bu nedenle her yıl okul ve derslik ihtiyacı sayısı artıyor. Eğitimde diplerde olmamızın önemli etkenlerinden birisi göçtür...”
“Göçle birlikte nüfusumuz sürekli artıyor. Araç trafiği de buna paralel artıyor. Trafikteki sıkıntı da nüfus artışına bağlı, yani göçe...”
“Çok sayıda insan sanayi şehri Gaziantep’e çalışmak için geliyor. Bu doğal olarak sosyal yaşamda bir takım sıkıntıları da beraberinde getiriyor.”
**
Bunlar bu şehri yönetenlerin Gaziantep’in sorunlarını değerlendirirken verdiği en popüler cevaplar. Yapılan anketlerde de yine göç, şehrin en önemli sorunlarından birisi olarak ilk sıralarda yer alıyor.
Gaziantep’in nüfusu 2012’de göçten dolayı sadece 2 bin 622 kişi artmış. Gelen ve giden göç birbirinden çıkarıldığında şehir nüfusundaki net artış bu rakammış. Bu TUİK’in açıkladığı rakamlar...
**
Gelin bir de Gaziantep’e gelen Suriyelilerin sayılarına bakalım...
Sadece Gaziantep kamplarında 40 bin civarında Suriyeli var. Şehirde de sayının bir bu kadar olduğu tahmin ediliyor. Şehrimizi yönetenler bundan övgüyle bahsediyorlar...
**
Her sıkıntıda göç gerçeğine sarılan şehrin ileri gelenleri, Suriye gerçeğini ise görmezden geliyorlar.
Kendi ülkemin insanı şehrime göçtüğünde, sosyal kültürel sıkıntı yaşanıyor, eğitimde diplere vuruyoruz, trafik alt üst oluyor...
Ancak başka ülkenin insanı hem de hiçbir kayıt altına alınmadan şehre yerleşiyor, bu şehri yönetenler ise, hükümet böyle istedi diye şehrin dinamitlenmesine sessiz kalıyorlar.
**
İşte bakın son olarak Suriye’li mülteciler bir mahallemizde gerginlik çıkardılar.
Parkomatçılar Suriye plakalı araçların ücret ödememesinden şikayetçi...
Dolmuşçular para alamadıklarını dile getirip, “Suriyelilerden illallah ettik” diyorlar...
Vatandaşlar devlet hastanelerinden hizmet alamıyor, trafikte Suriye plakalı araçlar cirit atıyor, çarşı Suriyeli dilenci kaynıyor, kiralar yükseliyor bizimkiler sessiz...
Kimse de ülkeyi yönetenlere “Bu kadar mülteci yerleşmesine göz yumarak bu şehre zarar veriyorsunuz.” diyemiyor...
Hizmet sadece park yapmak mıdır?
Yoksa üstündekilere “yanlış yapıyorsunuz” deme cesaretini gösterebilmek midir?