Konferansta, Çanakkale Zaferi’nin önemi, tarihi süreçteki etkileri ve Türk milletinin bağımsızlık mücadelesindeki yeri ele alındı. Zaferin bir askeri başarı olmanın ötesinde, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesindeki belirleyici rolü, ulusal kimliğin şekillenmesine katkıları ve tarihsel süreçte yarattığı sonuçlar üzerinde duruldu. Doç. Dr. Yunus Emre Tansü, bu zaferin, milletin birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğinde nasıl büyük destanlar yazabileceğinin en önemli kanıtlarından biri olduğunu vurguladı.
Kahramanlık ve Fedakarlığın Sembolü: Seyit Onbaşı ve Genç Şehitler
Konuşmasında, Çanakkale Zaferi’nin fedakârlık ve kahramanlıkla dolu yönlerine de değinen Tansü, özellikle Seyit Onbaşı’nın 276 kilogramlık top mermisini sırtlayarak savaşın seyrini değiştiren kahramanca mücadelesini anlattı. Ayrıca, savaşın en acı yönlerinden birinin, vatan savunması için cepheye koşan eğitimli gençler, lise ve üniversite öğrencilerinin büyük bir kısmının şehit olması olduğunu belirtti. Doç. Dr. Yunus Emre Tansü, "Bu nedenle, Çanakkale Savaşı sadece bir askeri zafer değil, aynı zamanda bir neslin vatan uğruna gözünü kırpmadan canını feda ettiği bir destandır." ifadelerini kullandı.
Atatürk’ün Liderliği ve Çanakkale Cephesi’ndeki Stratejik Hamleleri
Çanakkale, Sakarya, Malazgirt ve 15 Temmuz ruhlarının milletimizi bir arada tutan en önemli değerler olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Yunus Emre Tansü, konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Zaferi’ndeki öncülüğüne ve liderliğine özellikle dikkat çekti. Atatürk’ün üstün askeri dehası ve stratejik hamleleriyle savaşın seyrini değiştirdiğini belirten Tansü, onun tarihe geçen “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum.” sözünün, Türk askerinin vatanı uğruna her koşulda fedakârlık yapmaya hazır olduğunun en büyük göstergesi olduğunu ifade etti.
Tansü: “Milli ve Manevi Değerlerin Aktarılmasında Anneler Önemli Rol Üstleniyor”
Son olarak, milli bilinç ve şuurun gelecek nesillere aktarılmasının önemine değinen Tansü, “Çocuklarımıza ve gençlerimize bu bilinci aşılamak zorundayız. Çanakkale, Sakarya, Malazgirt ve 15 Temmuz’da yazılan destanlar mutlaka okullarda anlatılmalı, genç nesiller tarihlerine ve kahraman ecdatlarına sahip çıkmalıdır. Bu noktada en büyük sorumluluk ise annelere düşmektedir. Çünkü milli ve manevi değerleri, vatan sevgisini ilk olarak çocuklarına öğreten ve onların karakterini şekillendiren annelerdir.” ifadelerini kullandı.