FİYASKO

38 haftalık Ahmet ÇALIK Süper Lig, geride kalırken, alt sıralardaki takımların başarısızlığıyla ligde kalmayı başaran Gaziantep FK, çok enteresandır ki bunu başarı görüyor.

 -Üstelik daha da enteresan olan, bütün şehri hesaba almayan bir hoca ile yönetim var.

-Sumudica ile Erol Hoca’nın arasında ne fark var diye sormadan edemiyorum?

Öncelikle lig maratonunu biraz analiz edelim.

Toplamda 38 müsabaka oynandı. Gaziantep FK ise ligi 46 puanla 15. sırada tamamladı. Evinde oynanan 19 müsabakada 11 galibiyet, 7 beraberlik, 1 mağlubiyet alırken, deplasmanda tam aksine 1 galibiyet, 3 beraberlik, 15 mağlubiyet ile sonuçlandırdı.  

İstatistiklere baktığımız zaman evinde şahin, deplasmanda ise kuzu olan bir Gaziantep FK görüyoruz. Bu karne ile sezonun en kötü deplasman takımı Gaziantep FK oldu. Evinde çok iyi takım olması sezonun tek başarısı olarak haneye yazılabilir.

Takdir edersiniz ki bu başarı hiçbir fayda sağlamıyor. Bunu lig sıralamasında da görebiliyoruz. Daha önce de dediğim gibi, Gaziantep FK’nın ligde kalmasının tek şanslı tarafı küme düşen takımların puan alamamasından kaynaklıdır. Yoksa şimdi başka şeyler konuşuyor olurduk.

Yönetim ve Erol BULUT sezon başında neler söylüyordu, ne oldu? Söylenenler UEFA, üst sıralar falan filandı… Elde olan ise tam bir FİYASKO.

Peki neden böyle oldu?

Öncelikle bunun nedeni yönetimin transfer hususunda beceriksiz olmasıdır. Bu hususu devre arasında sürekli olarak dile getirdik. Lakin ne yazık ki hepsi karavana olmaktan öte geçmedi. Sonuç olarak dediğimiz oldu ve ligden düşmeye ramak kala direkten dönüldü.

Burada başka bir husus daha var. O da Erol Hoca’nın transfer hususuyla ile ilgili olarak devre arasında sesini soluğunu çıkarmayıp, tehlike çanları çalmaya başlayınca bu hususla ilgili imalarda bulunmaya başlamasıydı. Eğer takım ligden düşseydi, o zaman eminim ki çarpıcı açıklamalara şahit olabilirdik.

Yönetim ve Erol BULUT nasıl oluyor da bu şehri bu kadar önemsizleştirebiliyor?

Bunu çok net ifade ediyorum. Çünkü; Erol Hoca yaptığı basın açıklamalarıyla taraftarı hiçe saymıştır. Üstelik bunu bir kez değil, defalarca yapmıştır. Yönetimin de buna sessiz kalması ayrı bir olay. Böyle bir şey karşısında sessiz kalmayı nasıl başarıyorlar anlayamıyorum. Bütün şehir Erol Hoca’nın gönderilmesini beklerken, devam kararı ile şok yaşadı. Diyelim ki hatalardan ders çıkarılıp, yeni sayfa açılma kararı alındı. Hadi buna razı olalım. İyi de başkanım, Erol Hoca ile birlikte bu şehirden özür dilemeniz gerekmez mi? Bir açıklama yapmanız, şehri memnun etmeniz gerekmez mi? Taraftarıyla, şehriyle bütünleşmeyen yönetim ve hoca, birlikteliği nasıl sağlayacak?  Amacınız gerçekten şehir ve takımın başarısı mı, yoksa “maksat iş olsun” düşüncesinde misiniz?

Sumudica ile Erol BULUT arasındaki fark nedir?

Sumudica, takımın başındaki ilk sezonunda takımı ilk sekiz sıralamasında bitirdi. İkinci sezon ise liderliğe kadar yükseldi.  Üstelik Sumudica taraftarıyla bütünleşmiş biriydi. Ve takımda da oldukça iyi bir ivme yakalamıştı. Yaptığı saçma sapan basın açıklamasıyla Gaziantep ismine gölge düşürünce kendi ipini kesti. Durum böyle olunca da görevine son verilerek, gereği yapılmıştı. Buna rağmen özür dileyerek şehirden ayrıldı.

Erol BULUT ise başarısızlığını kabul etmediği gibi bunu hep başkalarına yıktı. Üstelik şehri de taraftarı da hiçbir zaman kâle almadı. Zaten yaptığı açıklamalarıyla da bunu dile getirdi. Sadece bu da değil, Gaziantep FK hangi maçı kazansa havalı paylaşımlar yapan Erol Hoca iken, takım ne zaman kaybetse takım içinde sorunların olduğu gibi açıklamalar ile sürekli birilerine gizli kapaklı imalarda bulundu. Anlamıyorum, bir hoca hem başarısız olup hem de bu kadar güçlü nasıl olabiliyor? Güçlü dediysem, resmen hem suçlu hem güçlü dedikleri durumdan bahsediyorum. Bunları çok net söylüyorum çünkü her şey ortada..

Şimdi soruyorum. Sumudica ile Erol hocanın farkı nedir? Bana göre tek farkı var. O da Sumudica’nın başarılı, Erol hocanın başarısız olmasıdır.  Asıl sorulması gereken soru ise şudur; Sumudica gönderilirken, Erol BULUT neden kalıyor?

Yeni sezon planları yapıyorsunuz falan fistan… Sayın başkanım, öncelikle şunu bilmelisiniz ki Gaziantep şehri bu kadar önemsizleştirilemez. Öncelikle Erol hocayı göndererek gereğini yapın. Eğer bunu yapamıyorsanız, ilk yapmanız gereken hocanızla birlikte bu şehrin gönlünü almanız gerekmektedir. Bu şehrin ve taraftarların gönlünün alınması olmazsa olmazdır. 20 yıl önce takıma küstürülen taraftarlara yapılanları siz de yapmayın.

 Bir fiyaskoda buradan yemeyelim…

sahinkara89@hotmail.com