Yeryüzünde fitne çıkarmak en büyük günahlardan biridir. Kur'an-ı kerimde, dinden saptırmak ve insanları birbirine düşürmek için fitne çıkaranların Cehenneme atılacağı ve fitne çıkarmanın adam öldürmekten daha kötü olduğu ve hadis-i şerifte ise, fitne çıkarana Allahü teâlâ lanet etmektedir.
Bozgunculuk, kavga, ihtilal, bagilik , anarşi, kargaşa, bölücülük, fesat.Şüphesiz bunlara meyleden kişileri ahirette çetin bir azap beklemektedir.
Bir gün efendimiz sav oturdukları yerde; fitne uykudadır, uyandırana lanet olsun, diyerek üç kez tekrar etti.
Ne mutlu fitneye karışmayana, ne mutlu fitneye maruz kalıp da sabredene!
Hadiseler, fitneler, tefrika ve ihtilaflar zuhur edince, katil olmaktan kurtulup, maktül olabilirsen ol!
Fitne zamanı evinize girdikleri zaman, Âdem aleyhisselamın, "Beni öldürmek için sen bana elini uzatırsan da,
seni öldürmek için ben sana elimi uzatmam" diyen oğlu gibi ol!
Peygamberimiz sav buyurmuş:
"Ey Ebu Zerr!"
"Buyurun, Ey Allah'ın Resulü, emrinizdeyim!" dedim.
"İnsanlara (kitle halinde) ölüm isabet edip, kabirlerin (ücretli) hizmetçiler tarafından kazılacağı zaman ne yapacaksın?" buyurdular.
"Benim için Allah ve Resulü neyi ihtiyar buyurursa onu yaparım!" dedim.
"Sabrı tavsiye ederim!" buyurdular -veya, sabredersin! dediler- ve sonra bana tekrar seslendiler:
"Ey Ebu Zerr!"
"Buyurun ey Allah'ın Resûlü, sizi dinliyorum!" dedim.
"Zeyt mıntıkasının taşları kanda boğulduğunu gördüğün zaman ne yapacaksın?"
"Allah ve Resûlü benim için neyi ihtiyar buyurursa onu!" dedim
"Sana kendilerinden olduğun yakınlarını tavsiye ederim!" dedi. Ben sordum:
"Ey Allah'ın Resulü! (O zaman) kılıcımı alıp omuzuma koymayayım mı?"
"Böyle yaparsan (fitneci) kavme ortak olursun!" buyurdular.
"Bana ne emredersiniz!" dedim.
"Evine çekil!" buyurdular.
"Evime girilirse?" dedim.
"Eğer kılıcın parıltısının seni şaşırtacağından korkarsan, elbiseni yüzüne ört. Gelen hem senin günahınla, hem de kendi günahıyla dönsün!" buyurdular."