ENFLASYON

Yine dereyi görmeden paça sıvayanlar hem kendilerini hem de bağlı oldukları partilerini zor duruma sokuyorlar! 

Adam bangır bangır bağırıyor… 

Partimiz demokrat, hür fikre saygılı bir parti!  

Herkes hür iradesiyle istediği şekilde konuşur; fikirlerini savunur, deklare etmeye çalışır ve patimizde herkes saygıyla bunları dinler… 

Ancak…  

Parti yönetiminin aldığı kimi katı ya da kimi mutedil kararlara da koşulsuz, sorgulamadan uyulur!  

Şimdilerde CHP’de anlamsız bir yarış başladı ki: 

Böyle bir durumu büyük bir özlemle bekleyenlerin eline koz veriyor ve sizi yerden yere vurmalarına imkân vermiş oluyorsunuz… 

Affedersiniz, sözüm meclisten dışarı. Yırtık dondan çıkar gibi bu acele ne? 

Hâlihazırda, başkan aday adaylarından birisi malum.  

Bir ikincisi siyaset arenasına adımını attığı andan itibaren partisinin başkan aday adayı olduğunu sağır sultana bile duyurdu. 

Ve ısrarla da bunu her ortamda vurguluyor. 

Başla göz üstüne… 

Helal olsun, sözünü tavrını korkmadan, çekinmeden, değiştirmeden mücadeleye hazır olduğunu her fırsatta gözler önüne seriyor. 

 Diğer sayın parti liderleri ki;  

Parti yetkili organlarının alacağı kararı beklediklerini söyleyerek “ser verip sır vermiyorlar.” Oysa her halükarda son sözün yine de kendilerinde olduğu aşikâr. 

CHP sayın başkanı Kılıçdaroğlu bu konuyu eşine dahi açmadığını söyleyerek parti disiplinini korumaya çalışıyor… 

Ancak… 

İki aceleci sayın milletvekili; Öztürk Yılmaz ve Didem Engin parti meclisinin alacağı kararları hiçe sayarak başkan aday adaylığını açıkladılar…  

Ha bu arada bilemeyiz beklide bir taktik uygulanıyor! 

Diğer kimilerinin ki; 

Sayın, Yılmaz Büyükerşen, Azız Kocaoğlu, İlhan Kesici, Umut Oran, Abdullatif Şener, Fikri Sağlar beylerin isimleri kulislerde dolaşıp duruyormuş(?) 

Sayın Kılıçdaroğlu da, ha babam “konuyu eşime dahi açmadım” da ısrar edip duruyor. 

Bu karmaşayı yukarıda da dediğim gibi dört gözle bekleyen cenah, demeyecek mi? 

“Ey ahali görüyorsunuz, kendi aralarında dahi küçücük bir partiyi yönetemeyenlere koca bir ülke yönetimini nasıl vereceksiniz?” 

Diyerek, seçim propagandalarında kullanmazlar mı? 

Elbette kullanırlar!