Bu günleri görünce, geçmiş aklıma geldi.ülkede hayınlar her zaman vardı ama bu günkü gibi değil.
1980, Öncelerine gittim yine bu gün. 1965, ilkokul mezuniyet sonrası, hayata atıldım esnaflık işçilik ticaret , siyaset ve basın, öyle toplumlar içinde bulundum ki hiç bir kesim Türk Atatürk düşmanlığı nedir bilmezlerdi. Şimdi 1974, Kıbrıs barış harekatı ile dünyanın gıpta ile baktığı bir ülke ve Türk halkı. Öyle bir birlik beraberlik doğmuştu ki, bütün yabancı güçler Türk kelimesinden korkar, Türkler geliyor diye çocuklarını korkutmaya başlamışlardı. Tabi bunları ben şahsım görmedim ama, o gün Almanyadan izine gelen gurbetcilerimiz söylerdi. Hatta kahve fincanları ile porselen yemek takımlarının üstüne Türkiye ve Ecevit resimleri konmuştu, hatta çok ülke Türkiyeyi örnek alırcasına övgüler yağdırıyordu. Ancak ne olduysa, ABD, canavarının ambargo koyması ile, ülke içinde ihanetçiler. Dış güçlerden daha çabuk. Ülkede var olanları saklayıp yok deyip kriz yarattılar. Yani ülke halk düşmanlığı yaptılar. İşte 1980, ne gelindiğindeki olaylar yide dış ve iç düşmanlar tarafından oynanan bir oyunun parçasıydı. 1980, darbesi kimleri vurdu, belki çoğu bilmez ama, gariban halkı ve halkın çocuklarını, amacları Türklüğü yok etmek emeği bitirmek emekçileri baskı altına almaktı. İşte o günkü , sendikal hareketler. Unutulmadı. İşte yine o günkü karanlık bir tablo oluşmuştu ülke üzerinde, tıpkı şu an olduğu gibi, 1983, sonrası, yine bazı güçler o kadar güçlendiler ki her sokak başında adı duyulmadık milyonerler. Yanı dış güçlerin desteklediği vatan hayınları.kara paracılar hayali ihracatcılar. Taki 1997, ve 1999, arasındaki iki yıl insanlar nefes aldı. Ancak bazı çıkarcı rantcılar için pek hoş olmadı, yine Bunlarla mücadele 2000, li yıllara kadar sürdü. Bazen kozları iyi kullandılar. Ama, 2001,de yine ülke kara bir bataklığa sürüklendi. Bu neydi. İç ve dış mihrakların, düzeni bozulmuştu. Yeni bir düzen kurmak için, bazı güçlerle işbirliğine girip ülkede yeni bir kriz yarattılar. Ama, daha öncesi ABD, canavarı planı yapmış , kimlerle işbirliği yapacağına karar vermişti. Krizle beraber her şeyi hareketa geçirdiler. Yapılan plan tutmuştu, istedikleri bir yönetim yaratmışlardı. Ancak burada geçmişten beri sesiz kalan bir güç vardı. Buda Türk Ve Atatürk düşmancılığı yapan güçler. İşte bunlar bütün kurumlara yayıldılar. Amacları yeni yetişen nesillerin beynini yıkamak. Tabi bazı yerde başarılı oldular. Tıpkı şu an ülkenin adını marşını bayarğını değiştirelim diyenler. Hatta dahada ileri gidip kurtuluş savaşını yunanlar rumlar haçlılar kazansa daha iyi olurdu cesareti bulanlar. Aslında bunların birilerine papağanlık yapıyorlar onlar ne derse onu tekrarlıyorlar. Ancak gelinen noktada, milliyetçilik ülkecilik cumhuriyetçilik Türk ve ATATÜRKÇÜLÜĞÜ ,bitirmek isteyenlerin, yarın neler yapacaklarını görmek istemeyenler. Siyasetçisi kurumlar ve iş adamları gibi halk katmanlarıda vurdum duymazlık içindeler. Sanki yeni bir dünya yaratılıyor.zannediyorlar. Halbuki şu anki ellerinde bulunan nimetler ve özgürlükler ellerinden alınmak isteniyor. Sadece ortada kalan halkın yüzde otuz beşi şu düşüncede yarın bir gün gelecek ki, birileri Türklerin karşısında yine tir, tir titreyecekler.