DOLAR DUASI

 

Silifke’nin Çamlıbel mevkiinde ikamet eden bir grup vatandaşımız Çamlıbel camiinde cemaat namaz kıldıktan sonra köy meydanında toplanıp birlikte ellerini açarak, doların düşmesi için dua etmişler.

Diğer taraftan Türkiye Cumhuriyeti’nin kalkınması, refaha kavuşması için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını söyleyen Mersin Sulama Kooperatifleri Birliği Başkanı Ersin Akdoğan:

“Önce yağmur yağması için yağmur duasına çıkardık. Bugün doların düşmesi için dua edeceğiz” demiş; bir kıta Arapça duadan sonra başkan “Vatanımızın bu kötü ekonomik günümüzde iç ve dış düşmanları kahrı perişan eyle Yarabbi. Ya İlahi Alemin, bu krizde vatanımızı, milletimizi, devletimizi her türlü tehlikelerden, musibetlerden, kazalardan, belalardan koru Ya Rabbi. Kendilerine sıhhat ve afiyet nasip eyle Ya Rabbi, ömürlerini uzun rızıklarını geniş eyle Ya Rabbi.”

            Duadan sonra başkan ve birkaç köylü vatandaşımız da hükümetimizin yanında olduklarını, dolar ve altınlarını bozduracaklarını söyleyip, duaya son vermişler.

            ***

            Önce insan merak ediyor. Çünkü söz ile eylem çakışmalıdır. İnsan söylediklerini eylemleriyle göstermelidirler. Acaba dedikleri gibi ellerindeki döviz ve altınları bozdurup Türk lirasına çevirdiler mi?

            ***

            Yağmur duasını duyduk ama yabancı bir paranın dua ile düşmesi duasını ilk kere işitiyoruz. Bir kere bizimle ilgisi olmayan ve paralarına değer kazandıran bir devletin parasının düşmesi için başka bir ülkenin insanlarının yaptığı duaya acaba Yüce Allah cevap verir mi? Çünkü bir tarafın duası diğer tarafa beddua oluyor.

            ***

            Elbette Yüce Allah her şeye kadirdir. Ne isterse onu yapar. Bunu her din sahibi-inanan bilir.

Ama mukaddes kitabımız Kur’an ile Yüce Allah bizlere diyor ki “Ben size akıl verdim. Aklınızı kullanın.”

Bugün ülkemizin bu hale gelmesini Allah mı istedi? Hayır; aklımızı yanlış kullandığımız, ekonomi kanunlarını elimizin tersi ile ittiğimiz için bu duruma düştük.

            Yüce Allah adildir, kimsenin kötülüğünü istemez.

                                                                                Orhan YALKIN