Dolandırıcılık suçuna çekte çift imza olgusu yönünden hukuki bir bakış

 

Özellikle Kobiler için çek sisteminin ticari hayatın devamlılığı için hayati bir öneme sahip olduğunu biliyoruz . Fakat son zamanlarda birçok firma ilginç bir durumla karşı karşıya kalıyor. Çekin ödenmemesi nedeniyle birçok firmanın sıkıntı yaşamasına neden olan olay nitelikli dolandırıcılık suçlamasıyla açılan bir davaya dahi konu olmuş durumda.

İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya göre B. Ürünleri A.Ş borçlu olduğu E. Klişecilik şirketine 2 ayrı çek veriyor. 65 bin liralık çekin ödeme günü 30 nisan 2019, 50 bin liralık çekin ödeme günü ise 31 mart 2019 olarak belirleniyor. Çekleri o dönem şirketin tek yetkilisi olan Bekir (54) imzalıyor. E. Klişecilik , aldığı çekleri teminat olarak ilgili  bankalara teslim ediyor. Çeklerin kesilmesinden bir ay kadar sonra B Ürünleri A.Ş de ortaklık yapısı değişiyor. Şirketin yüzde 10 hissesi Ahmet’e (28)  geçiyor. Ortaklık yapısındaki değişiklik sonrası şirket çift imza ile temsil edilmeye başlıyor. Noterde alınan karar bankalara da gönderilmeye başlıyor.  E klişecilik yetkilileri ise şirketteki değişiklikten habersiz ödeme gününü bekliyor. 31 Mart 2019 tarihli çek karşılıksız çıkıyor. Diğer çek için ilgili bankaya gidildiğinde ise “Bu firma çift imza ile temsil ediliyor. Bu çekte bir yetkilinin imzası var. Bu nedenle bu çek için işlem yapamayız” deniliyor. Alacaklı şirket her iki çek için icra takibi başlatıyor. B.Ürünleri A.Ş. avukatları “takibe konu çekler üzerinde müşterek imza olmadığını” beyan ederek borca itiraz ediyorlar. Çeklere ilişkin hukuk davası devam ederken B Ürünleri A.Ş’nin yetkilileri Bekir ve Ahmet hakkında suç duyurusunda bulunuluyor. Ahmet İ. Söz konusu çeklerle ilgisinin olmadığını söylerken, Bekir suça konu çekleri bilmeden imzaladığını belirtiyor. Savcı iki şüpheli hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçlaması ile dava açıyor. 

Dolandırıcılık suçu ve olayın analizi

Failin hileli davranışlarla bir kimseyi aldatması, mağdurun veya başkasının zararına olarak kendisine veya başkasına yarar sağlamasıyla oluşur. Söz konusu olayımızda B. Ürünleri A.Ş yetkilisi çekleri kestikten bir ay sonra sırf borçları ödememek için ortaklık yapısını değiştirip, şirketin çift imza ile temsil edildiğini ilan etmiştir. Burada apaçık bir şekilde görüldüğü üzere B. Ürünleri A.Ş yetkilisi borçlarını ödememek niyetiyle alacaklıyı mağdur ederek kendisi yararına hileli davranışlarla dolandırıcılık suçunu işlemiştir. Üstelik tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin, dolandırıcılık suçunu işlemesi TCK kapsamında nitelikli bir haldir. Yani cezası arttırılarak verilir. Nitekim olayımızda savcı söz konusu şahıslar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan dolayı dava açmıştır. Dolandırıcılık suçu, takibi şikayete bağlı suçlar kategorisinde değildir. Savcılık suçun işlendiğini öğrenir öğrenmez kendiliğinden soruşturma yapmak ve suçun işlendiği kanaatindeyse kamu davası açmak zorundadır. Dolandırıcılık suçu için şikayet süresi yoktur. Ancak suçun en basit halinde dava zamanaşımı süresi 8 yıl olduğundan en geç 8 yıl içinde şikayet hakkının kullanılarak olayın savcılığa bildirilmesi gerekir. Nitelikli Dolandırıcılık Suçunun Cezası (TCK m.158) Nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası 6763 sayılı kanun ile arttırılarak TCK md. 158’de yeniden düzenlenmiştir. Buna göre nitelikli dolandırıcılık suçu işleyen fail, 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

Böyle bir durumla karşılaştığınızda ne yapmalısınız?

Çeki alan firmalar teslim tesellüm tutanağını mutlaka almalı ve çeki aldıkları gibi bankaya takasa koymalıdırlar. Böylece ileride bir sorun olduğu zaman çekin teslim tarihi banka kayıtları ile ispatlanabilecektir.