Dokunuş

Daha önce hiç tuval boyadınız mı? Yapacağınız resmi seçip renklerle uyum içerisinde harmanladınız mı? Çoğu zaman resim yapmanın insanı sakinleştirdiğini söylerler. Renkleri bir arada utma çabamız aslında kendimizi bir araya tutma çabamızdan farksız olur. Bizi sakinleştiren bu aktivite aynı zamanda bizi de temsil eder. İçimizden geleni boyamak veya internette gördüğümüz bir resmi yapmaya çalışmak bize bir amaç belirler ve resim bitene kadar odaklı bir biçimde çalışmamızı sürdürürüz. Resim bittiğinde ise ruhumuz tatmin olur ve yüzümüz güler. Başlarken sıfır olan bir tuvalin son halini görmek, başarma hissimizi güçlendirir. Vurduğumuz fırça darbeleri bazen hatalı olsa da bir şekilde başka bir dokunuş ile düzeltilmeye çalışılır. Hepsi sondaki muazzam tabloyu görmek için yapılır. Bazen geri dönüşü olmayan fırça dokunuşlarımız bile resim bittikten sonra, o resmi oluşturan bir bütün olur. Göze çarpmaz veya içinde kaybolmaz. Resmi resim yapan tüm etkenlerden biri olur. Bazı bölgelerde boya yoğunluğu varken bazı bölgelerde daha ince şekilde boyalar yapılır. Ne kadar ince olsa bile her kısımdaki detaylar kadar, ince kısmın detayları da önemlidir. Özenle boyadığımız bu tablo aslında bizizdir. Bizi biz yapan tüm simgeleri barındıran tuval, insanı bu yüzden rahatlatır belki de. Kendimizi bir şekilde ifade etmemize yardımcı olur ve bizim bir nevi elçimiz olur. Sonunda gördüğümüz büyük tablo ise hedeflerimiz ve başaracaklarımızın yanında bizi destekler. Küçük hatalı fırça dokunuşları ise bazen nazar boncuğumuz olur. Tuval bizi rahatlatır, çünkü onu biz besleriz. Kendimizi en iyi yansıtacak ve en çok gülümsememizi sağlayacak en önemli şey yine kendimizdir ki ortaya harika bir tuval çalışması çıkaralım...