Doğru yaşa, mutlu ol

 

Kötülük iyilikten beş kat fazla yayılıyor, diye düşünülür. Gerçek öyle değil bence, iyilik bulaşıcıdır. Bir defa birisine iyilik yapınca, o da başkasına yapar. Böylece zincirleme bir şekilde mutluluğu, iyiliği bulaştırabiliriz.

Keşke, koronavirüs’ün yayılma hızıyla, iyiliğin yayılma hızı aynı olsa. Korona virüs hastasıyla aynı odada kalınca bulaşıyor. İyilikte böyle hızla bulaşıp, yayılsa,, dünya da mutsuz insan kalmaz.

Kötülüğün daha hızlı yayındığı ile ilgili bir yazı paylaşılmıştı. Ben böyle düşünmüyorum. Bakalım siz ne diyeceksiniz?

 “Kötülüğün yayılma yeteneği, iyilikten beş misli fazla. Yalanın doğrudan beş misli daha hızlı yayıldığı bilimsel deneylerde görülmüş. Onun için bunların kendiliğinden yayılma özelliği var. Buna davranışsal entropi deniyor. Termodinamiğin ikinci yasası bu. Bu yasada bir evi ısıtmazsan soğur. Soğuk ısının olmamasıdır. Karanlık aydınlığın olmamasıdır. Kötülük iyiliğin olmamasıdır. O halde iyiliği arttırmayı yaşam felsefesi yapmamız lazım”

**

“Doğru yaşa, mutlu ol” bu teoriye katılmamak ise mümkün değil. Ne kadar doğru yaşarsanız, Hem topluma, hem ülkenize, hem kendinize katkı sağlarsınız. Mutluluğunuz çoğalır.

Buyurun bu tezin güzelliğini bu alıntı yaptığımız yazımızla doğrulayalım.

 “Doğru yaşarsam mutlu olurum. Doğru yaşa mutlu ol. Bunu yapabilmek lazım. Nasıl yaşayacağımızı okullarda öğretmemiz lazım. Karnelerin sağ tarafı vardır ya, orası muhakkak şekilsel kalmamalı. Herkes zengin olamaz, herkes ünlü olamaz, herkes yakışıklı, güzel olamaz ama herkes iyi insan olabilir. Hayatın sonunda sahip olunan fiziksel güzellikler hepsi gidiyor ama kişinin heybesine doldurduğu iyi davranışlar hem arkasında kalıyor hem de ebedi hayatında onun için en kıymetli malzeme oluyor. Sadece dünyasal bir yatırım değil, ölümden sonrasına da bir yatırımdır. Bütün semavi öğretilere baktığımız zaman bütün dinlerde gençlere, insanlara amaç olarak iyi şeyler yapmayı niyet etmeyi tavsiye ediyor. Niyet çok önemli. Niyet öyle bir duygu ki biri iyi niyetliyse o iyi niyet beyinde ayna nöronları harekete geçiyor, karşı tarafın ayna nöronları harekete geçiyor. Onun beyninde de pozitif duygularla ilgili kimyasallar salgılanıyor. İyi niyetin ikna gücü vardır. İkna ilminde ‘Şu anda rol yap ama karşı tarafı ikna et’ deniyordu. Ama şu anda karşı tarafı ikna edeceksen önce senin inanman lazım. İnanırsan ikna edebiliyorsun. Onun için samimiyet şu anda en kıymetli nörobilim biyolojik temeli olan bilgi oldu. Niyet bu nedenle çok önemli. Zaten insanı insan yapan ayna nöronlardır.”