Diyanet İşleri Başkanlığı'na Açık Mektup

O NURLA ONURLANMAK İÇİN KUTLU DOĞUM HAFTASINI KUTLAMIYORUM

Tevbe Suresi 36. Ayette Allah u Teala şöyle buyuruyor:

"Şüphesiz gökleri ve yeri yarattığı günden beri Allah katında ayların sayısı, Allah’ın kitabında on iki aydır. Onlardan dördü (olan Zilkâde, Zilhicce, Muharrem, Receb) haram olan (hürmet gereken ay)lardır. İşte dosdoğru din (hesap) budur."

Bir diğer ayette ise (Bakara Suresi 189) :

"Sana hilâl halindeki (yeni doğan) ayları sorarlar. De ki: “Onlar, insanlar ve özellikle hac için vakit ölçüleridir."

Sadece bu iki ayetle bile özellikle dini konularda aslolanın, Hicrî Takvim olduğu anlaşılıyor.

Ülkemizde 1989 yılında Mevlid Kandili (Hicrî 12 Rebulevvel) akabinde kutlanmaya başlayan Kutlu Doğum Haftası, 1994 yılından itibaren Miladî olarak 20-27 Nisan tarihlerinde kutlanmaya başlanmıştır. Bu husus "asıldan" sapmadır.

Çok iyi niyetle "Yüz binlerce şeker, kalp, tansiyon, kanser vb hastalık müptelası olan veya ihtiyarlar, işçiler, çocuklar için orucu her yıl, yılın en uygun zaman dilimi olan 10 Aralık-10 Ocak tarihlerinde sabitleyelim" diyebilir miyiz?

Veya hergün dakika hesabı yapmaktansa hergün "Sabah Namazını saat 05.30, Öğle Namazını 12.00, İkindi Namazını saat 17.30, Akşam Namazını 20.00, Yatsı Namazını 21.30" da sabitleyelim, bu sayede mesai saatleri ile de uyumluluk sağlanmış ve namaz vakitlerinde standart sağlanmış olur" diyebilir miyiz?

Bunları nasıl diyemiyorsak, Kutlu Doğum Haftasını da aslı olan Hicrî Takvim yerine, Miladî Takvimle kutlayamayız.

Gece ve gündüzün uzayıp kısalması, namaz, hac, oruç ibadetlerinin senenin belli günlerine, günün belli saatlerine sabitlenmeyip deveran etmesinin yüzlerce hikmetinden biri de insanların zamanın farkındalığında olmalarını sağlamak olsa gerektir.

Bir ümmete; Peygamberinin doğumunu, O'nun dininin ibadetler için esas aldığı Hicrî Takvim yerine, Hristiyan Papa XII. Gregor'un düzenlediği takvimle idrak etmesi ne derece yakışık alır?"

İslam ülkeleri arasında yeterince tefrika varken, O'nun (sas) doğumunu idraki, yeni bir tefrikaya sebep olacak şekilde kutlamak hiç mi hiç yakışık olmuyor. Türkiye haricinde O Nur'un (sas) doğumunu Gregoryen takvim esasına göre kutlayan bir başka İslam Ülkesi sanırım yoktur.

O nurla nurlanmak, onurlanmak için O'nun gibi yaşamak lazım.

Bu sebeple de işe belki ilk olarak, O'nun (sas) Kutlu Doğumu'nu, O'nun (sas) dininin esas aldığı Hicrî Takvime göre idrak etmekle başlamak lazım.

Lütfen Kutlu Doğum'u aslına uygun şekilde, ilk başlatıldığı haliyle Hicrî Takvime göre idrak etmeye tekrar başlayalım ve öyle devam edelim.

Bu şekilde idrake çalışılan Kutlu Doğumlar için bilboardları süsleyen afişler, şehrim Gaziantep'te bugünlerde çokça dolaşan Suriye'li dindar kardeşlerimizin "Türk İslamı" yakıştırması ile gülüşmelerine sebep oluyor.

Nelere sebep olunduğunun farkında mısınız?