Depremzede Öğretmenlere Şartsız Tayin Hakkı Verilmelidir!

6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş/Pazarcık merkezli yaşanan, elli bini aşkın insanımızı kaybetmemize, yüz binlerce yaralıya neden olan ve on bir il merkezi ile birçok ilçeyi kapsayan deprem felaketinin üzerinden iki ayı aşkın zaman geçmesine rağmen, sorunlar artarak devam ediyor.

Deprem bölgesindeki on bir ilde eğitim ve öğretim değişik tarihlerde başladı. 24 Nisan 2023 tarihinde de bazı illerimizde başlayacak.

Bu illerden özellikle Adıyaman, Hatay, Malatya, Kahramanmaraş ve Gaziantep’in Nurdağ ve İslahiye ilçelerinde büyük yıkım yaşanmış, birçok okul kullanılamaz hale gelmiş, öğretmenler yakınlarını, evlerini, eşyalarını kaybetmiş; deprem anı ve sonrasında yaşanan travmayı atlatamamış ve o güne kadar biriktirdikleri anılarını kaybetmişlerdir.

Hükümet de bu yıkımdan hareketle bu on bir ili doğal afet bölgesi olarak tespit ederek yerinde bir kararla üç aylık olağanüstü hal ilan etmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığı, mevzuat gereği içinde bulunduğumuz Nisan ayından itibaren il içi ve il dışı tayin takvimini açıklamak ve süreci başlatmak üzeredir. MEB, bu süreç başlamadan önce afet bölgesinde görev yapan öğretmenler açısından önemli bir adımı atmak durumundadır. Şöyle ki;

Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama Ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 51.maddesinin 4.fıkrası “Afet bölgesi ilan edilen yerlerde bulunan eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenler, Bakanlığın uygun görmesi hâlinde yer değiştirme isteğinde bulunabilir. Bunlardan zorunlu çalışma yükümlülüğü olanlar, öncelikle zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen yerlere yer değiştirme isteğinde bulunabilir.” hükmüne yer vermektedir.

Bu hükme göre MEB, yukarıda sıraladığımız iller ve ilçelerde görev yapan depremzede öğretmenlere isteğe bağlı olarak il içi ve il dışı koşulsuz tayin hakkı vermelidir.

Bu öğretmenlerden boşalacak öğretmen açığını da Mayıs ayı içinde atanacak 45 bin öğretmenle kapatmalıdır.

Bu talep, deprem travması yaşayan ve psikolojileri bozulan öğretmenlerin, ülkenin daha iyi bölgelerinde görev yapmaları için dillendirilen bir talep değil, travmayı atlatma ve iyileşme sürecini daha iyi yönetmek amacıyla ortaya konulan bir taleptir.

Milli Eğitim Bakanlığının, bu haklı talebi karşılayacağını düşünüyoruz…