Cüzdanınızın düştüğünü fark etseydiniz, cüzdanınızı kaybetmezdiniz

Değerli Farkındalıkseverler,

Yazımın başlığındaki benzetme güzel, değil mi? Farkındalığın anlam ve önemini güzel anlatıyor.

Bir şeyi isteyerek kaybedemezsiniz. Kaybetme eylemi doğası gereği farkında olmadan yapılan, edilgen bir eylemdir. Kaybolma istemsiz oluşur, ancak sizin daha evvelden yaptığınız bir seçimden dolayı tetiklenir. Örneğin, yolda yürüyorsunuz. Sabah cebinizin ucuna doğru özensiz bir şekilde yerleştirdiğiniz cüzdanınız, yürürken vücudunuzun hareketiyle siz farkında olmadan cebinizden kaydı ve düştü. Eve vardığınızda fark edersiniz ki cüzdan kaybolmuş. Nerede kaybolduğuna dair fikir yürütebilirsiniz ancak net bilginiz yoktur.

İnsanın kendini kaybetmesi de bu şekilde, farkındasızlıktan olur. İnsanın kendini kaybetmesine sebep olan yegane şey farkındasızlıktır. Hakikatte kim olduğunun farkında olmayan;  a, b, c gibi kurgu kimliklerde olduğunu düşünen insan kendini kaybeder. Depresyon, mutsuzluk ve tatminsizlik, insanın hakikatte kim olduğunun farkında olmamasından kaynaklanan kırmızı bayraklardır. Ruhun “bana bak, beni gör!” diye attığı çığlıklardır.

Kendinizi mutsuz hissediyorsanız büyük ihtimalle kendinizi kaybettiniz demektir. Bu kayıp, kendinizi yaşamınızın bir köşesine öylesine, özensizce yerleştirmiş olmanızdan kaynaklanır. Ve büyük ihtimalle siz yaptığınız bu özensiz seçimin size nelere mal olduğunun farkında değilsiniz.

Önerim, tez zamanda farkındalığınızı arttırıp hakiki Ben’inizi onore etmeniz.

Sevgiyle,

“Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özlüyorum.” Anonim


Faydalanabileceğiniz Kaynaklar:

• Normal İnsanlar / Sally Rooney
• Işık Ülkesinden / Zeynep Göğüş