Çok sevdiğim sanatsever avukat bir dostum ziyaretime gelmişti. Konu köyden köylüden açılınca ben bir ara yeri geldi de Çarıklı erkan-ı-harp deyimini telaffuz ettim.
Arkadaşım bunun bir askeri deyim olduğunu öne sürdü. İtiraz etmedim. Nasıl olsa biraz sonra o gidecek, ben internetten işin doğrusunu öğrenecektim.
Nitekim öyle oldu. işçe deyimin karşılığı:
“Anadolu köylüsünün kurnazlığını ve her konuya duyduğu merakını ifade etmek için kullanılan hoş bir deyimdir. Türklerdeki çokbilmişlik bağımlılığı ise bunun köyden kente geçiş sürecindeki yozlaşmasından mütevellittir.”
……
19. yy'ın ikinci yarısında mahalle mektepleri yaygınlaştıktan sonra, alt sınıfların (yani reayanın) çocukları askeri ve sağlık liselerinde okumaya fırsat bulup bürokraside ve askeri alanlarda yer almaya başlamışlardır.
Bunun ilk meyvelerini ittihat terakki kadroları devşirmiştir. Sonucunda da, kapıkulu olmadan, saray bahçesinde eğitim g örmeden kendini yetiştirerek rütbe kazanan alt sınıf çocuklarına halk
tarafından çarıklı erkan-ı harp sıfatı uygun görülmüştür. Özellikle Enver Paşa için kullanılır bu söz.
Deyimin sözlük anlamı ise şöyle:
Kurnaz veya uyanık köylü
Örnek: Yahu bu köyde kimseler yok mu? - Vardır, vardır amma ne olur ne olmaz diye hepsi bir köşeye sinmiştir. Onlara çarıklı erkânıharp derler. Y. K. Karaosmanoğlu
çarıklı erkânıharp; daha ziyade öğrenimi olmayan ama kafası çalışan, kurnaz ve uyanık köylüler için şaka yollu kullanılır.
Bozmaz blok yazarından aşırdığım aşağıdaki alıntı da deyimi pekiştiriyor mu ne?
ÇARIKLI ERKAN-I-HARP ÇOBAN
Çarıklı erhan-ı-harp diyebileceğimiz çobanın biri dere kenarında koyunlarını otlatıyormuş. Tam o anda, yanına son model bir Cherokee Jeep yanaşmış. Brioni gömlek, Prada ayakkabılar giyen, Ray-Ban gözlüklü ve Stefano Ricci kravatlı bir sürücü, aşağıya inip, çobana sormuş.
— Kaç tane koyunun olduğunu bilirsem, bana onlardan bir tanesini verir misin?
Çoban, bir adama bir de koyunlarına bakmış; "Tamam" diye cevap vermiş.
Genç adam telefonunu bilgisayarına bağlayıp, bir NASA sitesine girmiş, GPS'ini kullanarak yeri taramış, bir database ve logaritma ile doldurulmuş 60 excel tablosunu açmış ve 150 sayfalık bir rapor basmış. Ardından, çobana dönerek;
"Tam 33 adet koyunun var!" demiş.
Çoban da "Doğru" diye cevap vermiş, "Koyununu alabilirsin". Genç adam koyunu almış ve jeep'inin arkasına koymuş. Bu kez çoban genç adama dönüp;
"Peki... Senin nerede ve ne iş yaptığını bilirsem, koyunumu geri verir misin?" diye sormuş. Adam da "Evet neden olmasın" diye yanıtlamış. Bunun üzerine çoban;
"Sen IMF uzmanısın" demiş.
Adam hayretle sormuş; "Nasıl oldu da bildin?"
Çoban:
"Çok basit!" diye cevap vermiş. "Buraya çağrılmadan geldin, bu biiir… İkincisi benim bildiğim bir şeyi bana söylemek için benden bir koyunumu istedin. Üçüncüsüne gelince, bir b.ktan anlamıyorsun çünkü koyun diye köpeğimi aldın...”
***
Benim bir tane var, bana yeter. “Çarıklı erkan-ı-harp”lerle boy ölçüşebilenlere aşk olsun.