Öncelikle büyük Gaziantep taraftarına sonsuz teşekkürü bir borç bilirim. Şunu çok net söyleyebilirim ki statta olmayanlar çok şey kaçırdı. Resmen yıllar öncesine giderek Gaziantepspor dönemini yaşadık. Öyle özlemişiz ki bunun kelimelerle tarifi yoktur. Ama şunu çok net gördük ki, taraftarın gücü maçı kazandırabiliyormuş. Büyüksün ANTEP…
Evet, maç başladığında ve ilk yarı boyunca Karagümrük’ün etkili oyunu bizleri korkutmuştu. Yalnız ikinci yarı kendine gelmiş bir Gaziantep FK gördük. Akabinde ilk yarının başında golü bulup yaklaşık 8 dakika sonra rakibin kırmızı kart görmesi de hepimizi daha da rahatlattı derken, Karagümrük’ün attığı beraberlik golü hepimizi strese soktu. Nitekim oyuncularda da ister istemez bu gerginliği yaşadı. Tam uzatmalara gidecekken, Jevtoviç’in tertemiz vuruşu ile stad tabiri caizse yerinden oynadı, akabinde ise gelen üçüncü gol ile taraftarı resmen şampiyonluk edasına soktu. İkinci yarı oyuna giren Sorescu’nun hakkını vermek lazım. Resmen takıma hücumda büyük katkı verdi. Sonradan oyuna giren Jevtoviç, İlker ve Sorescu’nun maça etkisi hiç şüphe yok ki hem hoca için hem oyuncu için mükemmel bir şey..
Ligde kalmak adına önemli bir maçtı ve başardık. Gaziantep FK düşmedi. Bu sebeple güzel şeyler konuşmamız lazım. Lakin şu hususu çok merak ediyorum. Selçuk hocam, Badji’ye 90 dakika nasıl dayandınız? Bence buna kesinlikle gerek yoktu. Nitekim İlker oyuna girince de bunu göstermiş oldu.
Evet sevgili Gaziantep, tabi ki içimizde haftalardır sakladığımız eleştirilerimiz var. Bu takım neden böyle oldu, neden son maçta ligde kalma mücadelesi verdi ve şampiyonluk edasıyla sevindik falan filan… hepsinin konuşmasını yapacağız ama önce hayırlısıyla ligi bitirelim. Daha önce de dediğimiz gibi “konuşacak çok şey var ama şu an birlik zamanı”
Sözlerimi büyük Gaziantep taraftarıyla bitirmek istiyorum. Tek kelimeyle HARİKASINIZ… Yüreğinize sağlık…