Öğretmenevleri mahallesinde oturan, mahallelerinin hatta Antep’in akciğeri sayılacak kadar önemli parklarından birisinde ağaç katliamı yapılıyor.
Ve buna kimse dur demiyor.
***
Bu mahalle sakinleri: Bu işle uzaktan yakından ilgisi olan herkesten şikâyetçiyiz, diyor.
Öbür dünyada nedensiz yapılan bu ağaç kesimlerine iştirak etmiş herkesin yakalarına yapışacak, hesap soracağız diyor.
***
Bu konuda “Park ve Bahçeler Müdürlüğü” ve çalışanları bu katliamla bizim bir ilgimiz yok diyebilirler.
Mi?
Zinhar diyemezler.
Kendilerinin bilgileri dâhilinde ya da değil. Onu bilemem. “Bizim böyle bir şeyden haberimiz yok” demeleri zaten en büyük yanlışları olur.
“Davarı saldım çayıra, haydi Allah kayıra.”
***
O parkların bakımı, temizliği taşeron firmalara ait ise, bizi ilgilendirmez demeleri mümkün değil ve böyle bir lüksleri yoktur.
***
Vatandaş “ben 17-18 seneden beri bu mahallede oturuyorum. Son zamanlardaki ağaç kıyımını şimdiye kadar hiç görmedi. Ne istiyorlar ağaçlarımızdan. Bu işle ilgili birim amirlerine ulaşmaya çalıştım, ulaşabildiklerim sana döner bilgi veririz dedi. Ne dönen var, ne herhangi bir bilgi veren. Belediye Başkanına ulaşmaya çalıştım ulaşamadım. Onlarda bana bilgi vereceklerdi.
Ne yapacağım netice olarak “AĞAÇLARIMIZA KIYMAYIN” diye büyük bir yazı yazdıracağım, Antep basın’ını da buraya davet edeceğim, yazdırdığım yazıyı da “Hayri Tütüncüler Parkının” girişine asacağım ağaç kıyımını protesto edeceğim.
***
Bütün olay taşeron şirket işçilerinin – kendilerine göre - daha rahat çalışabilmeleri düşüncelerinde yatıyormuş(?)
Çalışma alanlarında ki ağaçları kes, çimi yetiştir. Çim uzadıkça “çim biçme makinesi” ile çimi biç geç bir tarafa otur. Ne ağaçlardan dökülen yaprakları topla, ne ağaçların diplerini eşele, yumuşat.
Gel keyfim gel…
***
Tabi o ağaların keyifleri için de olan ağaçlara olsun!
* **
Ben bu kesilen ağaçları ve yerlerini görmedim. Sadece vatandaşların içleri yanarak şikayetlerini, acılarını dile getirmeye çalıştım.
Bundan sonrası ilgili mercilerin hüsnü niyetine kalm