Bir kadının kahramanı olmak…

 “Kadınlar kendilerini güldüren erkekleri sever.Kadınlar kendilerini seven erkekleri sever.Kadınlar kendilerine iyi davranan erkekleri sever.Kadınlar neşeli erkekleri sever.”

Bu liste, böyle sonsuza kadar uzar gider.Aslında bilir misin, kadınlar sadece kahramanları sever.

Bazen işten yorgun düşüp eve gelip uyuyakalırsın.

şürsün de hani, uykuyla uyanıklık arasındaki o tatlı geçişte, üzerine bir battaniye almaya kalkamazsın. İşte tam o anda, üzerine örtülen bir yelek bile olsa; o adam senin kahramanındır.

Bazen dünyanın yükü ağır gelir, kaldıramazsın.Gözün ne yemek, ne çocuk görmek ister.

İşte tam o anda, kapıdan içeri girip hiç söylenmeden dolaptaki tavuğu nefis bir yemek haline getiren adam, senin kahramanındır.Bazen dünyanın tüm denizlerindeki, tüm gemilerin aynı anda batar.

Ailenden biri ölür.Evin yanar.Ya da ne bileyim pişmiş tavuğun bile hak etmediği her şey senin başına geliverir.

İşte tam o anda, bin ton ağırlığındaki başını yasladığın o sağlam omuz, senin kahramanındır.

Öfkeden çıldırmak üzeresindir bazen.

İş yerindeki yelloz, bankadaki kuyruk, restorandaki kötü yemek, park yerini işgal eden komşun, yıkanmamak için bin dereden su getiren veledin, hiçbir şeyden memnun olmayan patronun el ele tutuşup hayatını film setine çeviriverir.

İşte tam o anda, alt dudağın sarkmışken ve tansiyonun 5’e düşmüşken hani; anlamsızca komik bir espri yapıp seni güldürebilen erkek, senin kahramanındır.

İçin içine sığmadığı zamanlar yok mu?

Var elbet. Olmaz mı?

Bir neşe, bir deli fişeklik hali, içindeki çığlık atan lunaparkı susturamazsın.

İşte tam o anda, enerjini ruh emiciler gibi tüketmek yerine, senin mutluluk ülkene çıkmayı göze alan adam, senin kahramanındır.

Elinden tutup bir daha hiç bırakmayan.Buradan bakınca çok mu karışık?Çok mu zor?Çok mu, taş taşıdım da yoruldum hali?Ama hayat, ucuz kahramanlıklarla dolu.

Ama gerçek kahramanlık parayla alınmayacak kadar pahalı.

İçten gelecek kadar ucuz yapması kolay, pahada ağır, yükte hafif bazı küçük kahramanlıklar.

Tek şartı sevmek.

Severek yapmak.Kendiliğinden.Öylesine. Bir anda.Tam o anda.Peçete istermiş gibi.Gözüne sokmazmış gibi.Yapıp da başına kakmazmış gibi.Her kadın büyük aşkını aradığı o yolda aslında küçücük bir kahraman arar.Kimisi yolun başında bulur.Kimisi, bulduğunu zorla kahraman yapar.Pek çok kadın kahraman bir babayla doğar.Ya da pek çok kadın babasına benzeyen o kahramanı ararken gözlerini yumar.Bu nedenle, bir kadının kahramanı olmak, hayatta hiç bir şeye değişilmez.

Bir kadının kahramanı olmak, süsünüzden püsünüzden statünüzden hiç bir şey kaybettirmez.Bir kadının kahramanı olmayı başardığınızda, çocuğunuzun da kahramanı olursunuz, kendi hayatınızın da.

Bahar Akıncı

///

H

Ömür

Şen günler, bir kırlangıç

Gibi vuruyor kanat.

Kederli günler, sanki

Kurulmamış bir saat.

 

Birinde, rüya tadı

Biri, kan içen cadı

İkisinin de adı:

Ömürden bir gün...Heyhat!

Enis Behiç Koryürek

///

Gülümse

Bir Kola

Temel bir gün cafeye gider.Garsondan bi kola ister.Garson getirir kolayı temele verir.

Temel kolayı içtikten sonra hesap ister.

Garson, hesap 3 TL der. Temel cebinden 30 tane 10 krş. çıkarır masaya dizer. Garson paraları tam alacakken Temel bi hareketle paraları yere düşürür. Garson içinden küfür ede ede paraları alır yerden.Temel kıs kıs gülerek ayrılır cafeden…

Ve bu olayı 3 kere tekrarlar.

Garson 4. Gün arkasına alır bodygardı. Temeli bekler.

Temel gelir ve bi kola ister. Garson getirir kolayı, Temel kolayı içtikten sonra hesap ister garson arkasına alır bodygardı, hesap 3 TL der. Temelde arkasındaki bodygardı görünce aynı hareketi yaparsam kesin dayak yerim der.

Ve cebinden 5 TL çıkartır buyrun hesap der. Garsonda gülerek parayı alır ve cebinden 20 tane 10 krş çıkarıp yere saçar.

-Buyrun efendim paranızın üstü der. Temel hiç bozuntuya vermeden cebinden 1 TL çıkartıp yere atar ve

-Bi KOLA DAHA GETİR

///

Kulağına küpe olsun

Nerde bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur. Çünkü kötü insanların türküleri yoktur..' - Neşet Ertaş