BENİM KALEMİM HALKI İÇİN YAZAR

Kalemine sağlık diyorlar ama Gaziantep’in Ecevit’inin sözlerini dikkate almıyorlar. Hani bir sözüm vardır. Bizler merhum Ecevit’in öğrencileriyiz. Atatürk’ün işaret ettiği yoldan, Ecevit’in gösterdiği ışığı takip ederek, halkın hakların savunucularıyız.

 

Çarşamba günü yazımdan dolayı arayan bazı vatandaşlar, dertlerini dile getirirken, geçmişte Ecevit’in verdiği gibi bir genel af beklentisi içinde olduklarını dile getirdiler. Mahkûm yakınları, iktidarın kendi çevreleri için çıkardıkları, yasalarla halkın ‰ 3’ne yansıyan şartlı tahliyeler ve yargılamaların zamanında haklarında soruşturma açılmış, görevi kötüye kullanmış, dokunulmazlıkları kalktığı anda haklarında dava açılacak olan milletvekilleri ile bazı bürokratları kapsayan, yasaların topluma yansımadığını, ancak yasalarda değişiklik yaparak, bütün toplumu kapsayacak bir yasanın uygulanması gerektiğini savunuyorlar. Mahkûm yakınları, bizler mahkûm yakınları olarak açıkça söylüyoruz. Ceza evlerinde yatanların çoğu, devleti milleti soymadılar. Ülkeye polise askere kurşun sıkmadılar. Ülkeyi bölüp parçalamak için planlar içine girmediler. Namus, stres, yokluk içinde ve girdiği kriz nedeni ile cinnet geçirip suç işleyen, kader mahkûmları için, bir genel af bekliyoruz. Sizinde Çarşamba günkü kaleme aldığınız gibi, suçların anası yokluktur. Doğurdukça suç doğurur, önemli olan insanları ceza evlerinde peşin yargı ile ölüme terk etme yerine, eğitimle yeniden topluma kazandırmak olmalı, kin nefret duygusu ile yola çıkıldığında, daha büyük sorunların yaşanmasına meydan vermemek gerekiyor.

Gelin, temiz bir toplum temiz bir sayfa açarak halkın beklentisi olan bir genel af çıkarın.Bu genel afla sadece ceza evlerinde yatanlar değil bazı suçlardan dolayı hakkında dava açılmış, halkın ‰ 30’nu kapsayacak bütün davaları kapsamalı.

Adliye ve cezaevi önünde görüştüğüm, mahkûm yakınları ile bazı vatandaşların beklentilerini aynen kaleme aldım. Ancak kendi görüşüm olan, bir Ecevitçi ve Gaziantep’in Ecevit’i Şaban babası olarak şunu açıkça söylüyorum. Bu toplumu suçlu değil, asıl suça meyilli kılanlar, suça yönlendirenlerdir.Kimse anasından suçlu doğmaz. Ancak, toplum yaşantısı, eğitimsizlik ile gelir düzeyinin adil dağılmamasından kaynaklanan ve işsizlik yokluk, son olarak, 2008 krizi ile iflas edenler, dağılan yuvalar ile bunları görmezlikten gelenlerin, toplumda suçlular ordusu yaratarak bu gün ceza evlerinde yer koymadıklarını kendileri de biliyor. Kabullenmeleri gerekir. Ancak, yasalar yargılamalar daha fazla suçlu yarattığını görerek, bir yansın yapılması şart olmuştur.