Ülkeyi yönetenler bayram tatili nedeni ile ortada yoklar. Ancak devletin, asker polisine izin yok. Çünkü ülkede baş gösteren isyan provaları ile çok ildeki olayların başlaması ve yakılan araçlar, işyerleri ve Atatürk büstleri, heykelleri,bahane Kobani’yi protesto etmek.
Kobani neresi yakıp talan ettiğiniz, iller neresi… Madem cesaretiniz varsa, binin araçlara gidin Kobani’ye, sizi tutan mı var? Ermeni, Rum, Yahudi asıllı hem bu devletin her imkanında faydalanın hem de devlete ve halka zarar verin. Böyle bir mantık ancak ülkesine ihanet edenlerde görülür.
İşte yıllardan beri, biz demokratların savunduğu buydu. Açılımlar adı altında ülkede isyanlar çıkarıp ülkeyi parçalamaktı. İhanetçi güçlerin hedefi, bizler bunları söylerken, bazı kesimler kendileri hesaplarını ve oturdukları mevkileri sağlamlaştırmak istediler. Ancak çok yanıldıklarını anlayacaklar, çünkü dam yanarsa sıçanda içinde yanar.
Bakın, bu ayaklanmalar artık ülkesini seven halkı meydanlara indirmeye başlamasın. Sonra bu halkın karşısında hiç bir güç duramaz. Bu gün TSK ve polisin elini kolunu bağlayanlar, yarın en önce sizler gideceksiniz. Irak’da Saddam, Libya’da Kaddafi gibi… Çünkü taviz verdiğiniz kesimler önce sizlerin kellesini alırlar. Tarih boyu hep olaylar öyle gelişmiştir.
Bu gün ülke genelinde, olayları başlatıp, yardım istedikleri ülkeye karşı ihanet ve talana başlayanlar, Atatürk büstlerini ayyıldızlı bayrağı yakarak ,halkın nabzını yoklamayın.Bir anda alev alan,yangını sonra kimse söndüremez. Sizler Kobaniye gidemezsiniz,cesaretiniz yok. Ama en ücra köşedeki ülkesini seven Türk halkı kanatlanır, yine gelir ülkesini savunmak için.