Ekonomi

Bakan Yumaklı’dan ayçiçeği desteği açıklaması

"Bin 500 lira olarak yeniden belirledik"

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, ziyaret ettiği Tekirdağ’da kuraklığın vurduğu ayçiçeği desteği ile ilgili yaptığı açıklamada, Trakya Bölgesi için ton başına bin 500 lira olarak yeniden belirlediklerini ifade etti.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Tekirdağ’a geldi. Bakan Yumaklı, Tekirdağ Valiliğini ziyaret ettikten sonra İl Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Toplantıdan sonra Bakan Yumaklı, sektör paydaşları ile toplantı öncesi gazetecilere açıklamalarda bulundu. Bakan Yumaklı yaptığı açıklamada Resmi Gazete’de yayımlanan kararla Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ illerinde yağlık ayçiçeği için ton başına ödenen destek miktarı bu yıla esas bir defaya mahsus olmak üzere bin TL’den bin 500 TL’ye çıkarıldığını söyledi.

Yürürlüğe girdi

Bakan Yumaklı yaptığı açıklamada, "İklim değişikliği olmak üzere suya etkisinin yanı sıra da en çok Trakya’daki üreticilerimiz çiftçilerimiz yakından hissetti. Kuraklık ayçiçeği ile alakalı yaklaşık yüzde 42’ye varan oranda kuraklıktan dolayı bir rekolte kaybı söz konusu oldu. Dolayısıyla biz de bunlarla ilgili hem bölge vekillerimiz hem de diğer arkadaşlarımızın çalışmaları sonucunda verilen ayçiçeği ile ilgili desteği bu bölge için Trakya Bölgesi için 1,5 lira olarak yeniden belirlemiş olduk. Bu da Resmi Gazetede dün itibariyle yayınlandı ve yürürlüğe girdi; üreticilerimize hayırlı olmasını diliyoruz. Özellikle yerli ve milli tohumlarımızda kuraklıkla alakalı dirençlerin daha yüksek, verim kayıplarının da diğeriyle kıyaslanamayacak kadar düşük olduğunu söyleyebilirim. Yerli ve milli ayçiçeği tohumlarıyla ekim yapılan alanlarda kuraklığın etkisinin çok az olduğu hissedilmiştir. İşte bu yerli ve milli çeşitlerin kullanımının artırılması için de gerekli çalışmaları il tarım ve orman müdürlüklerimiz aracılığı ile yürüteceğiz. Bugün çeşitli kalemlerde toplam 1 milyar 167 milyon lira destek ödemesini daha üreticilerimizin hesaplarına aktarıyoruz. Hayırlı olsun. Dere ıslah çalışmalarından kimyasal ve ileri biyolojik atık su artıma tesislerine, dağınık halde bulunan sanayi tesisleri için 10 OSB kurulumundan, Marmara Derin Deniz Deşarj Sistemi’nin inşa edilmesine kadar devasa projeler yapıldı. Yapılmaya devam ediyor. Bu proje kapsamında yaklaşık 40 milyar lira yatırım desteği sağlandı. Çevre kirliliğine neden olan hususlar bertaraf edilmeye çalışıldı. İnşallah eylem planı kapsamında ele aldığımız konuların her birini hayata geçirdiğimizde Ergene Havzası’ndaki kirliliği önleyeceğiz. Mevzuat değişiklikleri ikinci mevzuat değişiklikleri de yapıldı. Şimdi artık uygulamayla alakalı bilgilendirme ve oluşturulması gereken çalışma grupları, kurullar bunlarda bütün Türkiye çapında 81 ilde tamamlanmış oldu. Biz istiyoruz ki o ilde üreticiler, üretici birlikleri, ziraat odaları, borsalar ve kamu kurum ve kuruluşlarından oluşan teknik komite adını verdiğimiz komiteler o bölgede başta su olmak üzere tarımsal üretim planlamasıyla ilgili çalışma yapsınlar. Bizler de elbette yanlarında olacağız. Ülkemizin gelecek dönem üretim planlamasını hep beraber yapacağız. Biz de Tekirdağ’ın bu yüzünü ön plana çıkarmak için, son 21 yılda önemli çalışmalar yürüttük. Tekirdağ’a bu sürede yaklaşık 23 milyar lira tarım, orman ve su alanında destek verdik ve yatırım yaptık. Bu verdiğimiz destek ve yatırımlarla önemli eserlere imza attık. Su alanında, 1,6 milyar lira yatırım yaparak 84 tesisi hizmete aldık. Kırsal kalkınma desteklerimiz ile Tekirdağ’ın tarımsal altyapısını güçlendirdik. Orman alanında ise 21 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Tarımsal üretim alanlarının korunması amacıyla 3 milyon dekar alana sahip 14 ovamızı koruma altına aldık. Buraya çivi dahi çaktırmayacağız, sadece tarımsal üretim yaptıracağız" dedi.

Bakan Yumaklı Gazze’deki saldırılara yönelikte açıklamalarda bulunarak, "20 gündür bütün dünyanın gözü önünde bir toplum yok ediliyor. Tutunacak dalları bizim ülkemiz başta olmak üzere Cumhurbaşkanımız ve bakanlarımızdan ilgili bakanlıklarımızdan çok yoğun bir şekilde yapılan diplomatik temaslar yani bu akan durdurulması ile ilgili çabalar var. Başka da hiçbir şey yok. Maalesef bütün dünyada özellikle insan hakları sözcüğünün dillerinden düşürmeyen ülkeler de ne kadar iki yüzlü, ne kadar çifte standartlı davrandıklarında bize uygulamalı da gösteriyorlar. Dolayısıyla bizler kendimiz güçlü olmak durumundayız. Bütün çabamız bunun için üreticisinden ev hanımına, iş adamından öğrencisine kadar bu ülkenin bütün evlatlarının güçlü olmak, ülkesini çok daha ileriye götürmek için çalışmak mecburiyeti vardır" dedi