‘BAĞLAMA' ÇALGISI

Tarih içerisinde kültür; zaman, mekan ve kullanışlıklarına göre değişebilmektedir. İsmi, şekli kullanımı doğal bir süreç içinde değişmesi gayet normaldir. Asıl üzücü olan  cahillik boyutunda önemsiz hâl almasıdır. Her zaman dillerde sakızdır ve çok eleştirdiğim bir konudur ‘Kültür’.  Bir kültürü doğru tanıtmak, temel bilgilerini bilmek şüphesiz ki o kültürü  yaşama ve anlamı daha yüksektir.

                Kültürümüzde ‘ saz’ olarak bilinen ‘bağlama’ çalgısı; isim, anlam , işlev olarak çok acımasız yakıştırmalara maruz kalmaktadır. Cumhuriyetten bu yana bir çok çirkinlikleri üzerinde atamayan sözüm onlara sanat insanlarının o günden bu yana maalesef  kabullenememe  girişimleri ‘bağlama’ konusunda daha doğrusu halk sazları ve halk müziği bağlamında çok açık ve net bir şekilde tarihlerde kayıtlıdır. ‘Bağlama’ çalgısı bugüne baktığımızda tam olmamakla birlikte hak ettiği değeri görmekte olduğunu gözlemlemekteyim. Bu bağlamda toplum ve gelişmek adına güzel bir yaklaşımdır.

                Bu değeri geç olsa da yakalamışken bir adım daha ileriye götürmekte yine bizim elimizde olduğunu savunmaktayım. Bu güzel ve anlamlı şehirde sırtında bir ‘bağlama’ ile gördüğüm genç arkadaşları yolda tutup alınlarında öpmek gelir. Aileleri bu yönde de kutlamak gerektiğini düşünmekteyim. Tarihsel sürece baktığımızda ve sıkıntıları anladığımızda halk sazımız olan ‘bağlama’nın bugün geldiği noktayı gözlemlediğinizde niye gençlerin alından öpmek, niye aileleri kutlamak istediğimi daha da iyi anlatabileceğimi düşünüyorum.  Ancak bu sazımızla ilgili çok ciddi olmamakla birlikte isminde, cisminde bazı yanlışları da söylemek sanırım doğru olacaktır. 

SAZ: Bütün çalgılarımız genel ismidir. Belki kulak aşinalığımız vardır kaliteli programlarda özellikle TRT müzik programlarında ‘Sazende’ler diye isimlendirilir. Ama toplum geleneğinde tüm yurda halk arasında bağlamaya ‘saz’ denilir. Bu durumda da çok büyük bir sıkıntı olduğunu düşünmemekteyim. Ama doğru bilgi ve doğru telaffuz her daim iyidir. Belki halk kültürü öğelerinin yanlışı olmaz farklı isimlendirilebilir fakat yaşadığımız dünyada kültürler arası iletişim, evrensel kayıtlarda görmek istediğimiz içindir ki tanımlarımızı da bu yüzyıla yakıştırmak gerektiğini düşünmekteyim. Hasret kaldığımız bağlılık duygularını da bir yerden başlamak gerektiği düşüncesindeyim. Önemli olan birleştirici kültürü  kavramının zarar görmemesi.  Aslında birleştirici kültür kavramını daha detaylı ve kalbi duygularla işlenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Uzun zamandır ve şimdilerle artık isimlendirmeler o kadar yolunu ve çizgisini şaşırmış durumdaki buna ne değişiklik diyebiliyorsunuz ne de kültürün yozlaşması diyebiliyorsunuz. Halkımız arasında ‘kısa bağlama’ ‘uzun bağlama’ diye adlandırmalar görüyoruz. Buda yetmezmiş gibi ‘uzun kol’ kısa kol’ tanımları ile de karşılaştığımı ve içimin yandığını söylemek isterim. Aslında bu çalgının yaygınlaşması önemli bizler için ama bunun yanında da ismini  doğru bilmemiz bize artılar kazandıracaktır. En üzücü olanı da bu işin ticareti yapıp, müzik okullarında okuyup bu yanlışa düşen sözüm ona sanatçı insanların yapması son derece cahillik ve vurdumduymazlıktır.  ‘Bağlama’ çalgısı çok geniş bir enstrüman  olup Türk halkının  Orta Asya’dan bugünlere uzanan geniş bir serüven olduğunu unutmamak gerekir. İlgisi olanlara da bu serüvenini araştırmak ve genel kültür bağlamında bir şeyler katacaktır mutlaka, en azından sadece düğünlerde kullanılan  bir çalgı olmadığını göreceksiniz.