Aydınlık Yol

Büyük bir cehalet vardı üzerimizde.

Ne kurtulduk bundan ne de kurtulmaya çalıştık.

Battıkça battık batağa, Çırpınmadık.

Yaptığımızla övündük, yapmamız gerekenlerle ilgilenmedik.

Kendimize yettik, yetemediğimiz halde.

Yüzyıllar geçti; o kadar yara, çürük ders olmadı bize.

Çukura düştük, tekrar düştük, sonra tekrar…

Bir daha düşmemek için önlem almak gelmedi aklımıza.

Kararttık kendi hayatımızı, ayıpladık aydınlığı.

Ayıplarla doldu hayatımız.

Engeller, sınırlar sardı etrafımızı.

Ne idealimiz olabilirdi ki?

Her şeyi başarmadık mı? İyi de neydi?

Bizde her şey en iyi.

Bilim mi, sanat mı ilerlediğimiz konu,

Yoksa karanlıklara saplanmaktaki kararlılığımız mı?

Güçlü bir mücadele azmimiz var.

Bunu çukurlarda çırpınmak için değil de

Çukura düşmemek için kullansak daha doğru olmaz mı?