ANTEP'İN HALLERİ(1)


TELEFON NEDİR NE DEĞİLDİR?

 

 Cumartesi…

Arasa ya yani, Kemikli Bedestenin, Almacı Pazarının oralara gitmek için Binevler Büyük Postanenin karşısındaki duraktan bir halk otobüsüne bindim.

Malum Antep trafiği beklenmedik bir şekilde içinden çıkılmaz bir hale geldi mi/getirildi mi?

Bir taraftan Gaziantep Lisesinden aşağı Öğretmenevi Kavşağına kadar olan bölümde aylardan beri kaldırım çalışmaları sürer ve bir türlü bu çalışmalar bitmezken…

Çektiğiniz çileler az size dercesine Maariften Karagöz’e oradan da tee Arasa ya kadar yol yenileme çalışmalarına başla Antep’in trafiğini felç etme pahasına bu ana yolları trafiğe kapat…

Cankurtaran simidi niteliğindeki ara sokaklar da aylardan beri delik deşik. Düğmeci Mahallesi ve Kale altına açılan bütün sokaklar tarumar.

Ve bütün bunların üzerine tuz biber ekmiş gibi Karagözü de baştan aşağı kapat.   

Bunlar bizim gidip geldiğimiz, semtimiz, muhitimiz olduğu için gördüklerimiz. Kim bilir Antep’in daha nereleri bu durumda?

 ***

 Gaye ne?

Eğer gaye bu kente, bu kentte yaşayan insanlara hizmet etmekse bu hizmetin bu kente ve bu kentte yaşayanlara hiçte gereği yok.

 ***

Yapılanlar kötü şeyler mi?

Hayır, mutlaka iyi şeyler. Ama planlı programlı çalışa dururken bu gün bu kenti yaşanamaz hale getirmenin de ne âlemi var?

 ***

 Yazmak istediğim konu neydi, durup dururken konuyu nereye getirdik.

Evet, cumartesi…

Otobüse bindim. En önde ki koltuklardan birisinde oturan bir delikanlı kalkara yer verdi. Sağ olsun.  Otururken ayakta otobüsün camına sırtını vermiş bir genç kadının telefon konuşması dikkatimi çekti. O kadar rahat, o kadar rahat konuşuyor ki; sanki yalnız başına evinde. Kayınvalideden, eltilerden, görümlerden… Allah ne verdiyse. Hatta ta Kurban Bayramındaki et dağıtımına kadar…

Benim gibi otobüste olan herkes bu konuşmaları dinliyor.

Yukarıda da dediğimiz gibi Antep trafiği malum. Normal yoldan gitmeye kalksam yine benimle ilgisi olmayan yerleri dolanacağım, onun için fark etmez diyerek İnönü Caddesinden gider Kara kabirde inerim dedim,

 ***

 Yeşil Camiinin önünden, eski garajlardan, Kozanlıdan, Devlet Hastanesinden aşağı doğru gidiyoruz…

 ***

 Telefonla konuşan genç kadın halen konuşuyor.

 İnanır mısınız, bilmem? Ben Kara kabirde otobüsten indim.

Ve bu kadın halen konuşuyordu…

 ***

 Günümüz telefonlarını icat eden insanlar; icat ettikleri bu iletişim aracının bu kadar hoyratça, gayesinin dışında kullanılması karşısında ne derler acaba?

Saçlarını başlarını yolmazlar mı?