Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 743’üncüsü gerçekleştirilen Söğüt Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Yörük Şenlikleri’ne katılmak için Bilecik’e geldi. Şenlik programının sona ermesinin ardından Yılmaz, Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Davut Aynur Toplantı & Konferans Salonu’nda iş insanlarıyla bir araya geldi. Burada gerçekleştirilen ’Bilecik İş Dünyası Buluşması’ isimli programda ilk olarak istek ve talepleri dinleyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, ekonomiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Yapmış olduğu konuşmada Orta Vadeli Programlarının ciddi anlamda çalıştığını, sonuç ürettiğini ve Türkiye’yi arzu ettikleri doğrultulara doğru taşıdığını düşündüklerini söyleyen Yılmaz, bu tarz planlarda siyasi ve toplumsal sahiplenmenin önemli olduğunu ifade etti. Kahramanmaraş depreminin, EYT’nin ve bir takım düzenlemelerin de bütçe üzerinde ciddi bir yüke neden olduğundan bahseden Yılmaz, bu tarz çeşitli artışlara rağmen bütçe açığını kontrol altında tuttuklarının mesajını verdi.

"Biz geçen yıl OVP’yi yaparken bugün Gazze’de yaşanan manzaralar yoktu"

Programda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Orta Vadeli Programımızı geçtiğimiz perşembe günü ilan ettik biliyorsunuz. Bir yıl önce yeni bir Orta Vadeli Program yapmıştık, yeni bir politika çerçevesi şekillendirmiştik. Onu revize etmiş olduk, güncellemiş olduk. Geçen hafta yaptığımız Orta Vadeli Program’la ana çerçeveyi ana amaçlarımızı değiştirmedik. Ana çerçevemizi koruduk ama üzerinden 1 yıl geçmiş bir doküman. Bu arada dünyada, Türkiye’de elbette birçok gelişmeler yaşandı. Bunlardan bir kısmı da öngörmemizin mümkün olmadığı gelişmeler. Ben de eski bir planlamacıyım. Devlet planlama teşkilatında 18 yıl görev yaptım. Planlama çok çok gerekli ama bazen bir yanlış algı var, plan yaptığınızda böyle nokta atışı her şey gerçekleşmeli gibi bir beklenti oluşuyor. Dünyanın hiçbir yerinde yüzde 100, nokta atışı gerçekleşme çok nadir olur. Önemli olan planım size yol göstermesidir, nereye gideceğimizi, doğrultuyu ortaya koymasıdır. Öngöremediğiniz birtakım gelişmeler olur. Biz geçen yıl örneğin OVP’yi (Orta Vadeli Program) yaparken bugün Gazze’de yaşanan manzaralar yoktu. Dolayısıyla bunun siyasete olan etkileri kadar ekonomik, ticari birçok etkileri oluyor. Sadece bir örnek olarak söylüyorum. Öngöremediğiniz, sizin planınız, programınızın dışında kontrol etme imkânınız olmayan birtakım gelişmeler sizi de etkileyebiliyor. Dolayısıyla bu etkileri bir tarafa bırakacak olursak biz Orta Vadeli Programımızın ciddi anlamda çalıştığını, sonuç ürettiğini ve Türkiye’yi arzu ettiğimiz doğrultulara doğru taşıdığını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

"Orta Vadeli Programımızın en büyük şansı Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu güçlü iradedir"

Planların siyasi ve toplumsal sahiplenme olmadığı takdirde raflarda kalmaya mahkum olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Dünyanın en iyi planını yapın, siyasi sahiplenme ve toplumsal sahiplenme yoksa o planlar etkili bir şekilde uygulanamaz. Orta Vadeli Programımızın en büyük şansı Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu güçlü iradedir. Başından itibaren ve güncellenmiş haliyle de o Orta Vadeli Programa desteğinin, güveninin tam olduğunu ortaya koyması planımız açısından en kıymetli destektir. Sayın Cumhurbaşkanımıza buradan şükranlarımı sunuyorum. Böyle bir siyaset, irade olmasa bir programı uygulayamazsınız. Ama bunun kadar yine önemli olan toplumsal sahiplenmedir. İş dünyamızın çeşitli kesimlerin bu planı desteklemesi, sahiplenmesi çok önemli. Bu noktada da değerli Mehmet Ergün başkanımıza, Bilecik Ticaret Sanayi Odası Başkanı’na teşekkür ediyorum. Az önce can kulağıyla dinledim. Beklentilerini ifade etti ama programa olan desteğini de çok açık bir şekilde ifade etti. Bundan dolayı çok çok teşekkür ediyorum. Birlikte başaracağız. Değerli arkadaşlar, hiçbir şey kendiliğinden olmuyor. Herkes bir tarafından tuttuğu zaman, herkes bir yerinden destek olduğu zaman, katkı verdiği zaman bir şeyler başarıyorsunuz" şeklinde konuştu.

"Deprem afetinin yaralarını sarmak için 2 yılda 2 trilyon Türk lirası ödenek tahsis ettik"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sözlerinin devamında şunları söyledi:

"Şu anda neredeyiz derseniz, bu konuda 3 dönem belirledik biz. Yola çıkarken bunları söyledik. Yani şimdi söylüyor değiliz, yanlış anlaşılmasın. ’Bak 1 senedir uğraşıyorlar, geldiler bunu söylüyorlar’ değil. Bazen öyle sözler duyuyoruz. Başından itibaren 3 dönem olacağını söyledik. Bir tanesi geçiş dönemi. İkinci dönemimiz dezenflasyon dönemi. Üçüncü dönemimiz ise kalıcı fiyat istikrarı dönemi. Geçiş dönemini tamamlamış durumdayız. Bu güncellenmiş OVP artık geçmiş dönemini tamamladığımız, dezenflasyon dönemine girdiğimiz bir dönemin OVP’si. Ne demek dezenflasyon? Enflasyon oranlarının giderek düştüğü bir dönem. Geçiş döneminde ne yaptık derseniz oradan başlayayım isterseniz. Geçiş döneminde temellerimizi sağlamlaştırdık. Ülkemizin, tarihimizin en büyük deprem afetini yaşadık geçen yıl. Biraz çabuk unutuyoruz maalesef ama bunun hala harcama yüküyle karşı karşıyayız. Son 2 yılda 2 trilyon Türk lirası ödenek tahsis ettik biz merkezi yönetim bütçesinde deprem afetinin yaralarını sarmak için. Dolayısıyla bunun bütçemiz üzerinde oluşturduğu bir baskı var. Bütçe açığını geçici olsa da birkaç yıl için olsa yukarı çekiyor. Ciddi anlamda bütçe açığı oluşturuyor kamu için. Diğer taraftan EYT diye isimlendirilen emeklilik düzenlemesi, başka bir takım düzenlemeler bütçemiz üzerinde ciddi bir yük oluşturmuştur. 4.9’la bu yılı kapatacağımızı tahmin ediyoruz. Yani EYT’ye rağmen, depreme rağmen, çeşitli artışlara rağmen bütçe açığını kontrol altında tutuyoruz. Bu çok önemli. Bütçe açığı, bütçe düşüklüğü olmadan enflasyonu da düşünemezsiniz. Kamuya da doğru düzgün bir çeki düzen veremezsiniz. Son yirmi yılda AK Parti iktidarlarının en büyük başarılarından biri nedir diye sorarsanız bütçe disiplinidir derim."

Devlet memurlarına ilişkin düzenlemeler kanun teklifi, TBMM'de Devlet memurlarına ilişkin düzenlemeler kanun teklifi, TBMM'de

"Fiyat istikrarını sağlamaya çalışırken istihdamda ciddi kayıplar yaşamadık"

Konuşmasını sürdürürken enflasyonla ilgili detaylara da değinen Cevdet Yılmaz, "İçinden geçtiğimiz bölgesel jeopolitik ortamı da düşündüğünüz zaman büyümeyi bu yıl 4 tahmin etmiştik geçen yılki programımızda. Geldiğimiz noktada 3 buçuk civarında bir büyüme bekliyoruz. Enflasyona o tarihlerde biraz da iddialı bir şekilde girdiğimiz bir süreçti. Yüzde 33’lere kadar düşürmeyi hedeflemiştik. Oradan bir miktar satmamız oldu. Yüzde 41 buçuk diye tahmin ediyoruz bu yılsonunu. Şu an enflasyon biliyorsunuz, 51,9-52’ye yakın bir seviyede. Eylül ayı enflasyonu açıklandığında göreceksiniz ki, bu kırklı rakamlara düşmüş olacak. Yani bizim yaptığımız tahminleri söylüyorum. Yılsonunda da Merkez Bankamızın tahmin aralığına yakın üst bandın yakın bir seviyede gerçekleşmesini bekliyoruz. O da 41 buçuk olarak programda ifade ettik. Büyüme bu sene 43 buçuk dedik. Gelecek sene 4, sonra 4 buçuk, sonra 5 gibi bir toparlanma süreci öngörüyoruz büyümede. İstihdam tarafında iyiyiz. Gerçekten en mutlu olduğumuz taraflardan biri bu. Bir istikrar programı uygularken, fiyat istikrarını sağlamaya çalışırken istihdamda ciddi kayıplar yaşamadık. Bu aydan geçen yıla geçen yılın aynı ayıyla bugünkü arasındaki farka baktığımızda 1 milyon 100 bin civarında yeni istihdam üretmişiz. Bu gerçekten çok ciddi bir rakam" diye konuştu.

"Yapısal dönüşümleri gerçekleştirip çok daha güçlü bir şekilde halkımızı, gençliğimizi geleceğe hazırlamamız gerekiyor"

Türkiye’nin seçimsiz döneminde reformlar gerçekleştirerek ülkeyi çok daha yüksek bir lige taşımaya kararlı olduklarının da altını çizen Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Değerli arkadaşlar bu noktanın altını özellikle çizmek isterim. Seçimlerin olduğu dönemlerde ister istemez kısa vadeli öncelikler ön plana çıkıyor. Bütün partiler için söylüyorum. İster istemez daha kısa vadeye yoğunlaşılıyor ve böyle olunca da yapısal reform yapma gücünüz, iradeniz zayıflıyor. Ülkemizin kaybedecek vakti yok. Dünya zor bir dönemden geçiyor. Dünyamız, bölgemiz çok zor bir dönemden geçiyor. Kuzeyimiz, güneyimiz her tarafımız hakikaten yangın yeri. Savaşlar, çatışmalar... Bir taraftan küresel ısınma, başka bir takım dinamikler, nüfus dinamikleri ve birçok hadisenin iç içe geçtiği bir dönemdeyiz. Bu dönemde bizim mutlaka ve mutlaka yapısal dönüşümleri gerçekleştirip çok daha güçlü bir şekilde halkımızı, gençliğimizi geleceğe hazırlamamız gerekiyor. İşte o fırsat var karşımızda ama fırsatı özel sektörüyle gereksiz polemiklerden uzak bir şekilde değerlendirmek hepimizin sorumluluğu diye ifade etmek isterim."

Gerçekleşen programa Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın yanı sıra Bilecik Valisi Şefik Aygöl, AK Parti Bilecik Milletvekili Halil Eldemir, AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Ergün, protokol üyeleri ve birçok iş insanı katılım sağladı.

Editör: Haber Merkezi