ALTERNATİF OLAMAMAK

“Bu seçimlerde hangi partiye oy vereceksiniz?” ve “Hangi ismi aday olarak görmek istersiniz?” gibi anketlere mesafeli yaklaşırım.

Bu tür anketler spekülasyona açıktır. Anket şirketlerinin bu tür anketlerle algı oluşturmak için çalıştığı artık aşikardır. (Tek tük işini hakkıyla yapan şirketi, tenzih ediyorum) 

Hatta yandaş anket şirketi, muhalefet anket şirketi tanımlamaları artık kamuoyunda son derece normal karşılanmaktadır. Halbuki anket şirketinin tarafı olabilir mi? Eğilimi öğrenmek için yapılan anket çalışmaları, Türk işi algı yaratma araçlarına dönüşmüştür.

 Hele internette yayımlanan anket çalışmaları tam bir komedidir. Eş, dost, akraba oy vermesi için aranır, sonrasında hatır oyları seçmenin teveccühü olarak lanse edilir. Karar vericilere “Bakın halk beni istiyor.” kandırmacasıdır. Aslında kendini kandırmadır.  Ama adaylar, her seçim öncesi bu oyunu oynamayı çok severler.

**

Oya yönelik anketlere mesafeli yaklaşırken, vatandaşın görüşlerini ortaya koyan çalışmaların ise incelendiğinde önemli ipuçları verdiğini düşünürüm.

Bir örnekle açalım isterseniz.

Geçen hafta 26 şehirde yapılan bir ankete katılımcılar, “Türkiye’nin en büyük sorunu, ekonomi” cevabı veriyor.

Anket katılımcılarını yüzde 64.1’inin en büyük sorun olarak ekonomiyi görmesi, şaşırtıcı bir sonuç değil. Sonuçta yaşadığımız ortamda bu sıkıntıyı iliklerimize kadar hissediyoruz.

**

Burada anketin, bütün olarak değerlendirilmesi gerekiyor.

Çünkü ikinci sorunun cevapları, farklı bir durumu koyuyor ortaya…

Ankete katılanların yüzde 30.8’i bu sorunu Ak Parti’nin çözeceğine inandığını dile getirmiş. Ana muhalefet partisi CHP’nin bu sorunu çözeceğini belirtenlerin oranı ise yüzde 18.2’de kalmış.

Ekonominin mevcut durumundan sorumlu ve 20 yıldır iktidardaki Ak Parti’nin bu sorunu çözebileceğine inanan yüzde 30.8’i, nasıl yorumlayabiliriz?

Bilinçsizlik mi?

Yoksa her şartta duyulan güven mi?

Bunu sizin yorumlarınıza bırakayım…

**

İlk sorudaki yüzde 64.1’lik ekonomik sıkıntı tespitine bakan muhalefet partileri, “Bu durum iktidarı götürür.” diye sevinirken, ikinci soruyu görmezden gelme ya da hatalı yorumlama yanlışına düşüyorlar.

Odaklanılan;

Bu anket sonucuna göre Ak Parti’nin desteğinin yüzde 30.8’e düşmesi. Peki bu durum muhalefete yarıyor mu?

Rakamlara bakalım;

Yüzde 30,8 “Ekonomiyi Ak Parti çözer” derken, “Hiçbiri çözemez” diyenler yüzde 27.1’lik oranla ikinci sırada yer alıyor. Bu iki grup, sorunu muhalefetin çözeceğine inanmıyor diyebiliriz sanırım.

Muhalefet tarafından bakacak olursak, yüzde 57.9, bu sorunu muhalefet partilerinin çözeceğine inanmıyor. MHP’nin yüzde 5.6’lık oranını da eklediğinizde bu rakam yüzde 63.5’e çıkıyor

Çok ciddi bir rakam…

**

Ak Parti’nin yüzde 30.8’e oy oranına düşmesine sevinen muhalefet partileri, neden hala alternatif olamadıklarını ciddi bir şekilde ele almalıdır, seçimler öncesinde.

20 yıllık iktidara rağmen, halk neden net bir şekilde “Bir de muhalefeti deneyelim” diyememektedir?

Bunun cevabı;

Sokakta, çarşıda…

İşçide, esnafta…

Rakibinin yüzde 30.8’lik oyunda değil, sana karşı görüş belirten 63.5’te…

Muhalefet partileri, iktidarın oylarının düşmesine değil, kendi oylarının yükselmesine odaklanmadığı sürece, 2023 seçimleri yine bıçak sırtında olacaktır.

Bu durum; sonucu iktidarın performansına bırakmaktır.

Hem de böyle bir ekonomik krize rağmen…