Şehrimizin sıcak gündemi yeni doğan bebek ölümleri. Tablo acı… Hiç kimse bir can kaybolsun istemezken, yılda yaklaşık 700 bebeğin şehrimizde ölüyor olması gayet acı bir tablodur.
Sorun sağlık sisteminde mi, yoksa hastanelerin kendisinde mi? Durum tam bir “vurun abalıya” hali almış durumda. Her kafadan bir ses çıkarken çoklukla suçlu doktorlar ve hastaneler. Peki hastaneler ve yeni doğan yoğun bakım üniteleri olmasa ölümler artar mı, azalır mı? Ya da tabiri caizse sorun kalecide mi, yoksa takım mı oynamıyor?
Bir bebeğin yolculuğu, sağlığı daha ana rahmine düşmeden başlıyor aslında. Hijyen ve beslenme koşulları bebeğin sağlığını daha can yeşermeden genetik seviyede etkilemeye başlıyor. Anne karnında fark edilmeyen enfeksiyonlar yeni doğanda ölümcül enfeksiyonlara dönüşebiliyor. Y ani kadın doğum muayeneleri ve burada anne tarafından bir takım kısıtlamalar yapılmadan gerekli tüm tetkiklerin yapılabilmesi, olası bir çok ölümü engelleyebilir. İşte orta saha…
Fark edilen ama ebeveynleri tarafından alınmasına izin verilmeyen yaşamla bağdaşmayan kongenital anomalili bebekler. Tüm gebelik süresini dolduran örneğin anensefali(başı olmayan veya yeterince gelişmeyen bebekler). Bunlar hem anne ölümüne neden olabilen hem bebek ölüm hızını arttıran önemli bir faktör olmakla birlikte elimizden gelen fazla bir şey yok. Yapılacak şey eğitim. Belki bu konuda din adamlarımızı devreye alabiliriz. Onların da eğitim ordumuza katılması ve ileri hattımızın kuvvetli bir eğitim ordusu olması lazım.
En önemli bileşenlerden biri de erkekler. Eşlerine daha çok destek olmaları ve ilerleyen gebelik haftalarında kadın doğumcunun tavsiyeleri doğrultusunda eşleriyle birlikte olmaları hayati öneme sahip. Spermle birlikte bazı kimyasal maddeler, erken doğumu tetikleyebiliyor. Bebek ölümlerinin yarıdan çoğunun sebebi erken doğumlar yani prematürite. Bu oranın düşürülmesi tabi ki bebek ölümlerini çok etkin düşürecektir.
Özetle bu topyekûn bir harekettir. Yeni doğan yoğun bakım üniteleri önemlidir. Ama bütün sorumluluk ve kabahat üzerlerine bırakılamaz. Bu konuyla ilgili eğitim ve politika geliştirmek en önemli ve zor konudur.