Gündem

Aile Temelli Sosyal Arabuluculuk Başlıyor

Türkiye’de, şiddet önleme çalışmalarında çok sektörlü ve çok disiplinli yeni bir dönem başlıyor. Bu dönem ise, en çok ‘Aile Temelli Sosyal Arabuluculuk’ ve ‘Okul Merkezli Arabuluculuk’ hizmet yöntemini esas alarak planlandı.

HEGEM Vakfı, şiddetle sivil mücadele ve sosyal arabuluculuk alanında dünyanın en güçlü hizmet birliğini ve akademik materyal ağını oluşturdu. Vakıf, şimdiye kadar 3 bakanlık, 27 devlet üniversitesi ve 20’den fazla STK ile iş birliği protokolleri imzaladı. Vakfın öncülüğünde pilot çalışmaları devam eden ‘İnsan Hakları Şiddetle Sivil Mücadele ve Sosyal Arabuluculuk Bağlamında Etkin Saha Aktörleri Yetiştirilmesi Seferberliği 2024-2034’ projesi yeni dönemde 22 ilde öncelikli faaliyetler gerçekleştirecek.
Vakıf, şimdiye kadar 536 bilim insanı ile oluşturdukları bölgelerin sosyal risk haritaları üzerinden pilot çalışma illerini belirlemektedir. Türkiye’nin, illerin ve bölgelerin sosyal risk analizlerine göre ‘Aile Temelli Sosyal Arabuluculuk’ ve ‘Okul Merkezli Sosyal Arabuluculuk’ programları öncelikle; Adana, Ankara, Antalya, Balıkesir, Bolu, Bursa, Çanakkale, Diyarbakır, Edirne, Eskişehir, Mersin, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Sakarya, Samsun, Tekirdağ ve Düzce illerinde uygulanacak, sonraki dönemde bütün illere yaygınlaştırılacaktır.

Programla her mahalleye 10 sosyal arabulucu kazandırılması öngörülmekte. ‘Aile Temelli Sosyal Arabuluculuk’ ve ‘Okul Merkezli Sosyal Arabuluculuk’ sertifika programları Anadolu Üniversitesi üzerinden yürütülmekte olup, eğitimler öncelikle kamu çalışanları hedef almakta ve online sistemle gerçekleştirilmekte. Konu ile ilgili olarak Vakıf Yönetim Kurulu şu açıklamaları paylaştı: “Ülkemizde şiddet ve suçlardaki artışların hızı istenmeyen düzeylere ulaştı. 2022 yılından 2023 yılına geçişte adliyelerdeki açık dosya sayılarında yüzde 12 artış yaşandı; bu inanılmaz bir orandır. Avrupa Birliği ülkelerinde adli dosyalardaki yıllık artış oranı, nüfus artış oranları civarında seyrediyor. İnsan hakları bilinci, şiddetle mücadele, sosyal arabuluculuk, sosyal dokunun güçlendirilmesi kavramlarını birbiriyle iç içe almazsak ne şiddeti anlayabilir ve ne de azaltabiliriz. Aile Temelli Arabuluculuk yargı aşamasını kapsamamakta, gündelik yaşam içindeki aileyi ilgilendiren her tür anlaşmazlıkların barışçı yollarla çözümünü esas almaktadır. Akraba, mahalle, okul, işyeri ve benzeri sosyal hayat eksenli çatışmaların büyümeden, şiddete ve suça dönüşmeden güzellikle halli aileyi ve üyelerini zarara sokacak durumlardan kurtaracak, sosyal dokuyu güçlendirecektir. Şiddetle mücadeleyi artık tüm kurum ve kişilerin işin önemini kavradığı ve içinde bulunduğu bir seferberlik anlayışıyla yürütmek zorundayız. Şiddeti azaltmada, suçu önlemede başarılı olmanın başka bir yolu yok. İlgili bürokratların, ‘Biz yapıyoruz duvarına’ çarptıkça var olan adaletsizlikler daha da derinleşiyor. Şiddeti önleme işinin zamanında ve gereğince yapılmaması açık bir adaletsizliktir. 22 ilin valilik (özel kalem müdürleri) Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü üzerinden konu ile ilgili gereği için ve Cumhurbaşkanlığına ise bilgi için resmi yazılar yazıldı. Ailelerimizin, çocuklarımızın, okullarımızın ve genelde tüm toplumun şiddetsiz yaşama hakkı, esenliği mülki amirlerimizin ve bağlı bürokratlarımızın ne kadar önceliğidir;