> Değerli Dostlarım,
>
> Bugün ahlaktan bahsedelim istedim. Günümüz dünyasında gerek ülkemizde ve gerekse diğer ülkelerde bu konu üzerinde hararetli görüşler, tartışmalar var.
>
> Ahlakın sözlük tanımı şöyle;
>
> “Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları”
>
> veya
>
> “Bir kimsenin iyi niteliklerini veya kişiliğini ifade eden tutum ve davranışlar bütünü. Mizaç.”
>
> Tamından da anlaşılacağı üzere ahlak, kişinin ve toplumun iyiliğini sağlamak amacıyla oluşturulmuş davranış kuralları listesi.
>
> Ahlak, insanların birlikte yaşadığı her ortamda gerekli. Şirket, aile, ülke, içinde yaşadığımız siteler, dünya, ordu, okul, vs. Peki bu topluluklarda bütünün hayrını temin edip gözetmekle sorumlu olan ahlak nasıl oluşturulur, nasıl yeşertilir?
>
> Mesleğim gereği uzun yıllar çok uluslu firmalarda, firmanın uzun vadede sürdürülebilir karlılığını temin etmek üzere sistemler kurdum. Bu sistemlerin bel kemiği ahlaki değerler idi. Örneğin, firmada çalışanlar olarak her birimizden beklenti, firmanın parasına kendi paramızmış gibi sahip çıkmamız idi. Ekip arkadaşlarımızla profesyonel, dürüst ve art niyetsiz bir ilişki içinde olmamız bekleniyordu. Farklı fikirlere tahammül etmemiz değil, onları kucaklayıp firmanın, yani bütünün yararına bir faydaya dönüştürmemiz isteniyordu. Çoğunluğun fikrine saygılı olmamız bekleniyordu. Toplantılar esnasında biri konuşurken lafını kesmeden dinlememiz önemli bir profesyonellik kriteriydi. Bu değerler üzerine kurduğumuz sistemler sayesinde bugün bu firmalar dünyadaki en başarılı firmalar listesinde ilk 3’te yer alıyor.
>
> Gördüğünüz gibi, ahlaki değerler bireylerin ailelerinden öğrendikleri veya öğrenmesi gereken ve buradan içinde bulundukları topluma taşıdıkları değerler. Yani doğduğumuz ortam içinde altı çizilen, ön plana çıkartılan değerler. Ebeveynler olarak en önemli görevimiz, çocuklarımızın toplumun iyiliği için güçlendirilmesi gereken ahlaki değerleri içselleştirmelerini sağlamak. Düşünsenize. Türkiye’deki her aile çocuklarını bu ahlaki değerlerle donatsa bugün ülkemiz nasıl bir ülke olurdu? Herkesin ülkenin kaynaklarına kendi kaynakları gibi sahip çıktığı, farklılıkların kucaklandığı ve toplumun yararı için hayata geçirildiği bir ülke. Bence dünyanın en zengin ve en gelişmiş ülkeler listesinde ilk 3’te olmamız işten bile olmazdı!
>
> Ne dersiniz? Ülke olarak içinde bulunduğumuz siyasi ve ekonomik durumu ahlak zemininde evirip bütünün hayrına olacak şekilde iyileştirebilir miyiz? Bence evet, hem de kocaman bir evet! Bugünden tezi yok her birimiz kendi ailemiz ve çevremizde yukarıda saydığım ve benzeri davranış kurallarını uygular ve uygulanmasını talep edersek daha mutlu ve daha zengin bir topluma dönüşeceğimizden kuşkum yok.
>
> Sevgiyle,
>
>
> “Ahlak olmayan yerde kanun birşey yapamaz.” Anonim