6 Şubat Depremlerinin Malatya’da Görünmeyen Yüzü

6 Şubat depremlerinin hayatımızı olumsuz yönde etkilediğini biliyor ve onun için sorunların hızlı bir şekilde çözüme kavuşmasını her ortamda dile getiriyoruz. Çok büyük bir felaketi yaşadığımız bir gerçek. Ancak Malatya’da 25 aydır hizmetlerin aksaması bahane olamaz, olmamalıdır da. Malatya’da 1089 kültür varlığı bulunuyor, bunlardan bazıları deprem anında yıkıldı, bazıları ise ağır hasar aldı. Bazıları da orta veya hafif hasarlı, işin garip tarafı deprem öncesi restore edilen kültür varlıklarının yıkılması veya ağır hasar alması acaba tesadüf mü? 

Çırmıktı Lezzet Caddesi, Teze Cami etrafına bakıldığında ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız. Bu konuda bir örnek daha verebilirim. Örneğin Adıyaman ilinde bulunan ve 6 Şubat depremlerinde yıkılan Ulu Cami’de aynı durumda. 6 Şubat depremlerinden bugüne Malatya’nın her yeri toz, toprak. Kış mevsiminde çamurdan geçilmeyen Malatya ilinde yaşayan vatandaşlar şimdi ise toza mahkum oldular. Bu konuda hangi vatandaşa mikrofon uzatılsa mutlaka konuşacaktır.. 

Köşemde kaleme aldığım bu konu hakkında Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın’da bir açıklama yaparak toz ve toprağın solunum yolu hastalıklarına yol açabileceğine dikkat çekerek; “Halkımızın sağlığı her şeyin önündedir. Bu nedenle, toz ve toprağa karşı mücadelemizi aralıksız sürdüreceğiz. Ekiplerimiz gerekli tüm önlemleri alarak vatandaşlarımızın temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamalarını sağlayacak” şeklinde açıklamada bulunmuş.

Sosyal medyada bu açıklamayı gören bir vatandaşta Turgut Temelli Caddesi’nin 7 /24 toz sulanması halinde her yerin çamur olacağını vurgulamış. Malatyalılar olarak en acı şekilde 6 Şubat depremlerini yaşadık, bu defa ise tozla uğraşıyoruz. Bir gazeteci ve köşe yazarı olarak Çavuşoğlu Yeni Sanayi’de ne bir temizlik ne de sulama yapıldığını görmüş değilim, aynı zamanda esnaflarda bu konuda şikayetçiler.

Malatya ilinde yaşayan insanların tek beklentileri bir an önce bütün yıkımların son bulması ve toz bulutlarının artık şehrin üzerinden gezmemesidir. Depremden önce çok güzel bir yaşantımız vardı. Ancak deprem herkesin düzenini bozdu. Bu sürecin üzerinden 2 yıla aşkın bir süre geçti. Halen şehir merkezindeki tozlardan bahsediyoruz. Keşke şimdiye kadar bu sorunlar çözülmüş olsaydı da bu konuyu kaleme almamış olsaydım. 

Ancak bir köşe yazarı ve gazeteci olarak halkın sorunlarını köşeme taşımak zorundayım. Malatya halkının sorunlarının çözüme kavuşması belki uzun zaman alacak ancak önümüzde bir yaz mevsimi var. Bu süreçte yetkililerin daha çok mesai harcayarak sorunlara çözüm bulması gerekir. Aksi takdirde yazın sıcağında tozdan vatandaşlar şikayetçi olacaklar. Köşe yazımda dile getirdiğim konularda bir iyileşme olması halinde bu konuları köşeme taşıyacağım. Bakalım, görelim ve bekleyelim neler olacak?