|
||
![]() |
YİTİRİLEN ZAMAN | |
Nejat Güneri | ||
Dünyamız dünden günümüze yitirilen zamanın acılarını yaşamaya başladı. Ancak ne yazık ki, kocamış dünya aynı acıları kat be kat bize de, daha doğrusu, günümüzden sonraki kuşaklara yaşatacağa benziyor. Denir ya, “her nimetin bir külfeti vardır.” Olacaktır da! Ama bu külfetleri azaltmak, etkisini uzun yıllara yaymakta biz haddini bilmez insanların elinde olan şeylerdir. Ama bunu da ne yazı ki yapamadık, yapamadık! Yapmamakta da ısrar ediyoruz. Dünyamızda fiziksel ve kimyasal devrimler oldu. Bu devrimlerin neticesinde elektrik bulundu ve nimetleri insanlığın hizmetine, kullanımına sunuldu. Yakıt denilen bir şey keşfedildi, onun da nimetleri insanlığın hizmetine sunuldu. Bizler ne yaptık; bu nimetleri öyle hor, öyle hesapsız kitapsız kullandık ki; tabiatın oturmuş, kendini bulmuş düzenini altüst ettik… Her olur olmaz şunda bunda gerekli gereksiz kimyasallar kullandık. Savaşlarla her şeye sahip olunur sanılarak ki; bunun pekte sanıldığı gibi mümkün olmadığı görülmesine rağmen, kullanılan silahların gazıyla, tozu dumanıyla atmosferi kirlettik, küstürdük. Ben Antep’imiz için söylüyorum… Bundan elli-altmış sene evvel yazımız daha bir belirgin yaz olarak hükmünü icra eder, kışımız daha bir belirgin kış olarak hükmünü icra ederdi. Şimdi…. Ne yazımız belli, ne kışımız. İstanbul ve yakın illerde kıyametler kopuyor, felaketler yaşanıyor… Bilim adamları uyarı üstüne uyarı yapıyor… “Aman dikkat! Artık şunları yapmayalım, bunlardan mümkün olduğunca uzak durmaya gayret edelim” diye… Bu uyarılarla ilgilenmesi gerekenlerin bu uyarılar umurlarında bile değil… Bizim kuşak gerçekten bu kocamış dünyanın bütün nimetlerinden hakkıyla faydalandık, yararlandık… Ama yarınlar da bu imkânlar, nimetler ne yazık ki, insanlığa külfet olarak yansıyacak. Unutulmasın ki; “zararın da neresinden dönülürse kardır!” |
||
Etiketler: YİTİRİLEN, ZAMAN, , |
|